Köşe Yazıları

Beyin ameliyatı




Son zamanlarda ECU (Engine Control Unit) yani motor kontrol ünitesine ilgi patlaması yaşanıyor. Bunun nedeniyse kuşkusuz modifiye dünyası ve “chip tuning”.

ECU’nun iki farklı açılımı olduğundan bir bilgi karmaşası da yok değil. Biri “electronic control unit”, elektronik kontrol ünitesi; diğeri “engine control unit”, motor kontrol ünitesi. Aslında ikincisi, ilkinin alt kümesi. Bu karmaşıklığı gidermek için motor kontrol ünitesine “powertrain control module” yani “PCM” deniyor sıklıkla. Peki bu ECU nedir, ne iş yapar da bir iki ‘tık’ ile aracımıza %20 lere varan güç kazancı sağlayabiliyor?

Motor kontrol ünitesi, temel olarak otomobilin bilgi okuyucusu ve düzenleyicisidir. Bilgisayarlarımızda, cep telefonlarımızdaki işlemcilerden yani. Motor ile elektronik aksamı kontrol edip ölçümler yapan sensörlerden aldığı değerleri işleyerek, aracın optimum çalışma ortamını korur. “Chip tuning” adı verilen, asıl adı “ECU remapping” olan işlem ile ECU’nun ideal çalışma aralıkları değiştirilerek güç artışı sağlanıyor. Ancak bu işlemin asıl kullanım amacı, standart araçların fabrika çıkış halinin gücünü arttırmak değil.

Temel olarak chip tuning, otomobilin giriş ve/veya çıkış birimlerinde yapılan modifikasyonlar sonucu değişen fiziksel unsurların ECU tarafından doğru işlenmesi için yapılan işlemdir. Örneğin motora aşırı besleme (turbo, supercharger) modifikasyonu uygulandığında, motorun giriş birimlerindeki sensörlerin algıladıkları değerler değişecektir. Hava akış metresi, hava-yakıt karışımı oranı gibi değerlerdeki değişimleri ECU doğru kullansın diye yeni bir işleyiş şeması oluşturulur.

Özetle ECU müdahalelerinin temel amacı, otomobil üstünde yapılan modifikasyonlar sonucu değişen değerlere uygun yeni işleyiş şeması oluşturmaktır. Yani stok durumdaki otomobillerinize yapmanız gereksiz ve zararlıdır. Şimdi ECU neler yapar, bu işleri nasıl yapar onları açıklayalım.

ECU’nun kontrol ettiği sistemler şunlar:

– Hava-yakıt karışım oranı
– Hava akış metresi
– Krank mili devir hızı
– Enjeksiyon kontrolcüsü
– Egzoz gazlarının lambda ayarı
– Ateşleme zamanlaması
– Rölanti devir hızı
– Elektronik gaz pedal sensörü
– Yakıt basıncı sensörü
– Soğutma sıvıları ve sıcaklık sensörleri
– Değişken valf zamanlaması kontrolü

1. Hava/Yakıt Karışım Oranı Kontrolü

Yakıt beslemesi enjeksiyonlu olan motorlarda motorun ihtiyaç duyduğu yakıt miktarını ECU hesaplar ve düzenler. Motorun belirli bir hava/yakıt oran sabiti vardır. Hava miktarındaki değişime uygun olarak bu sabit oranı korumak adına yakıt enjeksiyonu ayarlanır. Gaza basıldığı zaman “hava akış metresi” sensöründen gelen yeni değerlere göre ECU, hava/yakıt oranını sabit tutmak amacıyla uygun oranda yakıt püskürtme miktarını ayarlar. Yol bilgisayarı bulunan araçların anlık yakıt tüketimi sekmesinden gaza basışımıza göre anlık tüketimdeki değişimler incelenebilir. Orada yazan değerler bu bahsedilen sensörler ve işlemciler sayesinde ölçülüp kullanıcıya ulaşmaktadır.

2. Ateşleme Zaman Kontolcüsü

İçten yanmalı motorlarda hareket döngüsü yanma ve boşaltma şeklindedir. Yanma aşamasında bujiye ihtiyaç duyan motorlarda hareket döngüsünün uygun zamanını belirleyen de ECU’dur. Bu sayede motor hem ekonomik hem de sarsıntısız bir çalışma sunar.

3. Rölanti Devri Kontrolcüsü

Krank mili devir sensöründen aldığı veriler sonucu motorun rölanti hızını istenen ayarda tutar.

Bunlar haricinde kısa kısa değinilecek birçok kontrolü ve yönetimi de ECU yapar. Devir kesici, soğutma sıvıları sıcaklık kontrolü ve termostat kontrolü, egzoz lambda sensörü, oksijen sensörleri, wastegate kontrolü, değişken subap zamanlaması, elektronik kontrollü subap zamanlaması gibi birçok üniteyi de kontrol eder.

Bunca sensör ve veriler birbirinden çok ayrı gibi gözükse de hepsi birbiriyle uyumlu çalışmak zorundadır. Son yıllarda eskisinden çok daha başarılı performans ve tüketim değerlerine ulaşılmasının ardında yatan en önemli unsurlardandır elektronik kontrolörler ve motor kontrol üniteleri. Yakıtın optimum değerde, en verimli şekilde kullanılmasını bu üniteler sağlamakta. Bunca otokontrol mekanizması sonucunda öznel farkların (sürücü, ortam farkları vb.) performansa ve tüketime doğrudan etkisi hafiflemektedir. Bu sayede hatalı kullanımlar engellenmekte, ziyan azalmaktadır. Buna verilebilcek en basit örnek günümüz otomobillerinde standart hale gelmeye başlayan “vites değiştir ikazları”. Optimum devirde araç size vites atmanız gerektiğini belirterek hatalı kullanımı engellemeye çalışmakta.

Sonuçta ECU’nun işlevi, otomobilin çalışması için gereken optimum değerleri korumak, o değerden sapma olursa tekrar o değere sabitlemektir. Bunları yapma amacının ise otomobilin sahip olduğu olanakları en verimli şekilde kullanmak, maksimum performans ve minimum tüketim değerleri elde etmek olduğunu söylebiliriz.

Arda Alpaslan

Hacettepe Üniversitesi'nde fizik mühendisliği okuyordum. Şu an ise Gazi Üniversitesi'nde Eknomi okuyorum. Otomobiller, motor sporları ve motosikletlerle ilgili sevgi, bilgi, kültür ve pratiğim, 8 yaşımda çıktığım karting pistleriyle başladı. Otopark ailesine katılarak da otomotiv ve basın dünyasına ilk adımımı attım. Farklı düşünerek, en güzel işleri beraber yapmak adına!

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. öncelikle elinize emeğinize sağlık güzel bi yazı. ben bu ECU hakkında nacizane bilgilerimi aktarmak istiyorum. ECU, türkçe tabiriyle “beyin” sadece motorda bulunan bişey değildir. airbag’de abs’de direksiyon’da vs. birçok sistemde ECU dediğimiz beyin mevcuttur. o yüzden ECU’nun açılımı olarak “Engine Control Unit” demek yanlış olur. doğrusu “Electronic Control Unit” tir. yani bulunduğu sistemin beynidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu