Haberler

Prius saldırı altında




İnternette dolaşan haberlere göre Ford ve Hyundai güçlerini birleştirerek Toyota Prius ile liderlik için kapışacak bir hibrid model üzerinde çalışıyorlar. Şuan her iki firmanın da hibrid modelleri bulunsada bu modellerin hiç birisi Prius gibi temelden hibrid olması için tasarlanmış otomobiller değil. Dolayısı ile Prius ile mücadele etmek için doğru silahlar da değiller.

Peki bir otomobili kağıdın üzerindeki ilk çizgiden itibaren hibrid olacak şekilde tasarlamak neden bu kadar önemli? Günümüzde aile otomobillerinin hedefi konfor, performans ve düşük yakıt tüketimi gibi ögeleri kullanıcılarına markanın tasarım diline uyan bir şekilde sağlamak iken, hibrid modellerde öncelikli hedef verimliliktir. Bu neden ile firmalar bu otomobilleri tasarlarken otomobilin dış görünümünden iç mekânda kullanılan malzemelerin seçimine kadar önceliklerini bu konu çevresinde belirlerler. Buda bu otomobillere daha düşük rüzgâr direnci ve taşıdıkları onca bataryaya rağmen ağırlıklarının kabul edilir seviyelerde kalmasını gibi konularda yardımcı olur.

Bu özel hibridler piyasaya çıktığında kullanıcıları neler bekliyor peki? Eldeki ilk verilere göre Hyundai’ın geliştirdiği özel tasarlanmış aile hibridleri değişik klasmanlarda yer alacak. Kameralara yakalanan test otomobillerinin değişik boyutlarından bunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Ayrıca Hyundai’ın fabrika dışında yakalanan test araçlarına bakılacak olursa bu modellerin 2016 gibi yakın bir tarihte piyasaya çıkmaya hazır olabileceği de söylenebilir.

Ford cephesinde ise işler biraz daha yavaş ilerliyor. Ford ilk Prius avcısını 2019’da tanıtacağını açıkladı. Yeni hibritin resmi ismi belli olmasada şirket içerisinde C240 olarak adlandırılıyor ve Ford’un yeni C2 adlı kompakt sınıf otomobillerde kullanılacak olan şasi mimarisine sahip olacak. Bu şasi ayrıca gelecek nesil C-Max, Fusion ve Escape modellerinin omurgasını oluşturacak. Ford C240’dan sonra Hyundai gibi bir hibrid ailesi oluşturabilir fakat planlar şimdilik sadece C240’ı işaret ediyor.

Utku Ulaş Tekin

Dört yaşımdayken babamın aldığı benden bir kaç ay büyük olan 92 model Renault Spring ile başladı tüm bu macera. İnsanların kullandığı hareket eden nesnelerin keşfine başlıyordum. Yaşım ilerledikçe daha da artan bir heyecan oldu bu nesneler içimde. Sonradan bu nesnelerin aslında nesne olmadığını, sadece otomobil tutkunu olan insanlar tarafından görülebilen ruhları olduğunu keşfettim. Fakat sıkıntı bu ruhları görebilen diğer insanları bulmaktı. Arayışın son bulduğu durak ise Otopark.com oldu.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu