FeaturedHaberler

Volkswagen, Beetle’ı anıyor




Volkswagen AG, bu hafta efsane haline gelen ilk Beetle modelinin üretim bandından inişinin 70. yıldönümünü kutluyor.

Bu aracın hikayesi, 1945 yılına ve şirketin bahsetmekten pek hazzetmeyeceği bir bıyık tutkusuna dayanıyor. Adolf Hitler’in “Halkın Arabası” olarak nitelendirdiği, Almanya’da yaygın şekilde KdF-Wagen olarak bilinen bu araç, II. Dünya Savaşı’nın bitimine kadar yalnızca 630 adet üretilmiş olmasından ötürü yok olup gidecek bir araç gibi görünüyordu.

1945’in Nisan ayında, Wolfsburg fabrikası savaş teçhizatlarına yoğunlaşmışken, ABD ordusu bu tesisi  işgal altına alarak ele geçirmişti. Tesis, Amerikan işgalinden sonra Haziran ayına kadar yavaş yavaş İngiliz Ordu Devleti’ne devredilmişti.

Tesisin İngiliz Ordu Devleti’ne devrinden henüz bir ay sonra, İngiliz sıhhiyeci Ivan Hirst, 20,000 kadar Volkswagen Type 1 siparişi almıştı. Sipariş üzerine üretimine geçilen araçlardan ilki, 1945 Noel’inden kısa bir süre sonra üretim bandından inmişti.  Volkswagen, günümüzde de hala bu aracın, doğaçlama olarak ele alınan bir iş, tamamıyla plansız bir proje olduğunu savunmaktadır. Materyal yetersizliği ve savaşın diğer yan etkilerinden kaynaklı olarak Volkswagen, 1945 bitimine kadar bu araçtan yalnızca 55 adet üretebilmişti. Üretim, sonraki iki yıl için, ayda kabaca 1000 adet ile sınırlandırılmıştı.

İlk baştaki problemlere rağmen Volkswagen, bu fabrikanın sivil yatırım aracına çevrilmesi, kalite bazlı bir fikrin aşılanması ve bayilik ağının kurulması konusunda İngilizlerin çabasını takdir etmiştir. İngilizler, ayrıca bir ihracat pazarının kurulması konusunda da çok büyük etkiye sahip olmuşlardır.

Volkswagen GmbH, bütün bunların ardından 1949 yılının Ekim ayında tekrardan Almanların eline geçmiş ve Beetle modeli, dünya genelinde 21 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşarak büyük bir sükse yapmıştı. Volkswagen, 2003 yılında artık gelişen teknolojiye rağmen retroluğunu korumayı başaran son Beetle’ı Meksika’daki fabrikasında ilk gövdesi ile üretmiş ve bir efsanenin daha böylece sonuna gelinmişti.

Hasan Türkiş

Özyeğin Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencisiyim. Kendimi bildiğimde bir 504 ile başlayan otomobil tutkum çocukluğumun erken yaşlarında bir E30 ile aşka dönüştü. Şimdi ise bir E36 ile birlikteyim; bu ailenin kapısını bana açmasından ötürü şanslı hissediyorum.

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu