Testler

Görev Adamı: Skoda Rapid 1.6 TDI Elegance




İmaj. Ona sahip markaların ve o markalara sahip insanların yüreklerine su serpen, her türlü teknik detayı arka plana iten, kendisi alabildiğine soyut ancak etkileri son derece somut bir kavram.

En ‘rahat’ımız bile ömründe en az bir kere, alışverişini insanların düşüncelerini göz önünde bulundurarak yapmış, defalarca da bunu aklından geçirmiştir. Hele hele otomobil gibi ciddi paralar dökülen bir mevzuda, çevre tesirini yok saymak neredeyse imkansız.

İşte bunu kırmak için yeşermekte olan markalar, herkesten çok çabalamak; hiç hata yapmadan daha ucuza daha iyisini sunmak zorundalar.

Skoda’nın zoru kolaya çevirebilmesinin sırrı, elbette hemen her parçasına damgalanmış ‘VW AG’ ibaresinde gizli. Bu ortak bileşenlerle harikalar yaratan marka, belki dünyanın en renkli otomobillerini üretmiyor ama, en ‘doğru’ olanlarla otomotiv sektöründe mantığı simgelemeyi beceriyor.

Müşteri memnuniyetinde defalarca zirve yapmış ve sekiz yıldız markanın lokomotifi olmuş Octavia’yı daha yakışıklı hale getirip, kilit vasıflarından ödün vermeden fiyatını düşürerek ondan yeni bir model türetme fikri, yolda da kağıt üstünde olduğu kadar doğru işliyor.

İç mekan

Öncelikle Rapid, kompakt boyutlarına karşın arkada – eski – Octavia’dan bile geniş diz mesafesine ve 530 litrelik kocaman bir bagaja sahip. Bir marka geleneği olarak bagaj kapağı arka camla birlikte açıldığı için büyük eşyaları yüklemek çok kolay. Gene Octavia’daki gibi arkanın nerede bittiğini görmek imkansız, dolayısıyla park sensörü şart.

Daha yakından bakınca, ikisi arasındaki fiyat farkı anlam kazanmaya başlıyor. İşçilik başarılı olsa da malzeme kalitesi belirgin biçimde daha düşük. Açık renk görsel intibayı yüksek tutuyor ama dokunduğunuzda her yerin sert plastikle kaplı olduğunu fark ediyorsunuz. Ne var ki bu çok can sıkmıyor zira Çekler gene akıllarını kullanarak devamlı temas ettiğiniz kısımları deriyle kaplamışlar. Tasarrufun göze battığı yegane alan, tek dokunuşla açılabilen ama aynı şekilde kapanamayan ön camlar – butonu son ana kadar çekili tutmanız gerekiyor. Ayrıca sürücü tarafından arka camlar kumanda edilemiyor.

Sürüş

Neyse ki tasarrufun boyutları yürüyen aksama – en azından hissedilir ölçüde – taşmamış. MQB platformunda yükselmemesine ve Polo vb. yaşlı Volkswagen’lerden türetilmesine rağmen Rapid, şehiriçinde olgunlukla ilerliyor. Süspansiyon, 215/45/16 ebatlı performans lastiklerinin de etkisiyle hafif gergin ama çoğu koşulda darbe emişi yeterli. Otomobil genel olarak çevik bir tavra sahip ve bunda 1135 kg’luk son derece hafif gövdenin payı büyük. Tüy gibi direksiyonun da yardımıyla Rapid’i sokak aralarında sürmek çok kolay.

Yol tutuş

Gel gelelim aynı kokpitte olduğu gibi, şasinin de zayıf noktası biraz kazıyınca meydana çıkıyor. Gerçek yüzünü görmek adına Rapid’i viraja ilk savurduğunuz an tedirginliğiniz tavan yapıyor zira o tüy gibi direksiyon, önden kaymayla arkadan kopmanın arasındaki ince çizgide de aynı hafifliği, daha da önemlisi hissizliği sürdürüyor. Aslında düşük gövde ağırlığı, süspansiyonların tokluğu ve Dunlop SP Sport’lar sayesinde limitler yeterince yüksek ve müdahaleye müsait; ancak o esnada direksiyon size oyuncak araba kullanıyormuşsunuz izlenimi verdiği için asla bu limitlere vakıf olamıyorsunuz.

Tüketim

Peki ama bu kadar ağırbaşlı ve az yakan bir motorla böyle oyunları kim oynar? Skoda Rapid’i, hem de dizel motoruyla almayı düşünen insanların önceliği muhakkak ki sürüş dinamikleri değil, yakıt tüketimi olacaktır.

3,6 litre/100 km. Aracı aldığım Maltepe’den Yeşilköy’e gidene kadar, Kavacık’ta yoğun bir köprü trafiğine girip ardından çok da dikkat etmeden elde ettiğim ortalama. Üç günlük çok daha zorlu bir test sürecinin ardından teslim ettiğimdeyse ekrandaki değer hala 5’i geçmemişti.

Nasıl oluyor? Hafifliğin sayısız nimetinden bir diğeri; ama tek başına yeterli değil. Asıl mühendislerin motor, şanzıman ve gaz pedalına çektikleri kombine ayarı etüt etmek gerek.

Motor

Devir bandına odaklanan biri muhtemelen Skoda değil de Ikarus kullandığınızı düşünecektir. Gaz pedalının ilk birkaç santimi o kadar uzun yollu ki, normalde devirin 4000’lere çıkmasını öngördüğünüz noktaya kadar bastığınızda bile yalnızca 1500-2000 aralığına ulaşıyorsunuz. Bu aralıkta da TDI çoğu şartta yeterli torku ürettiği ve 5-ileri şanzımanın uzun oranları da bu tempoya birebir uyum sağladığı için, bunun üstüne çıkma ihtiyacı hemen hiç hissetmeyip vites yükseltiyorsunuz. Kısa kollu topuzun net geçişleri de bunu bir külfet olmaktan çıkarıyor. Hal böyleyken Rapid, ekonomik gayeleriniz olmasa bile sizi istasyonlardan uzun müddet uzak tutuyor.

Performans

Bu düşük tempoya karşın turbo, 1500’den 5000 devire kadar basınç uyguluyor; yani sarfiyat rekorları kırarken, sollamaya çıktığınızda yerinden kıpırdamayacağını sandığınız Dr. Jekyll, gaz pedalını kapattığınızda Mr. Hyde’a dönüşüyor. Biraz bozuk bir zeminde ikinci vitesi tamamen patinajla bitirebilirsiniz. Bir dizele göre motorun devir bandı çok geniş ve uzun vites oranlarının da desteğiyle daha çok atmosferik bir karakter sergiliyor.

Yazı: And Mehmet ÇETİN

Faruk

Küçüklüğümden beri sahip olduğum otomobil aşkı zaman içinde beni Otopark ailesinin bir parçası haline getirdi. Aileye katıldığım ilk günden beri siteyle ilgilenmeye zevkle devam ediyorum...

İlgili Makaleler

5 Yorum

  1. bu aracın arka kısmın altyapısı 1.nesıl octaviadan, ön kısım 2005-2010 polodan ,arka frenler de kampana yanılmıyorsam,ikizi seat toledo da 4 ü de disk ilginç

  2. 2015’in 6.aydan sonraki modellerinde bazı değişiklikler yapıldı.Bilmeyenlere duyurulur 🙂

    Başta motor 1.4 tdi 3 silindir 12V 90Hp 230Nm
    Orta konsola 6,5inç ekran(jettadaki gibi phone düğmesine basılınca mute değil bluetooth’la telefona bağlanıyor ve işlevsel çalışıyor)
    Start-Stop
    Daha Sessiz çalışma
    Direksiyon Daha hisli,jetta gibi olmuş diyebilirim
    Yan sinyaller aynalara taşındı
    Koltukların içleri ve demirleri görünmesin diye etrafları plastik ile çevrelendi
    Yolcu koltuğunda yükseklik ayarı

    Bu değişikliklerle aracı 1 tık ileri seviyelere götürdüklerini düşünüyorum ve sınıfındaki araçlara ciddi fark attığı inceleyince anlaşılıyor.Alınabilecek en iyi dizel araçlardan biri diyebilirim.Sabit hızda 80-90 Km hızda düz yolda 2,5Lt-3Lt arası anlık tüketimleri görmeniz mümkün.Dizel Otomatik kullanıcısıyım uzun yıllar bineceğimi umuyorum.Aracı gönül rahatlığı ile herkese tavsiye ederim.

    1. kerem bey merhaba,
      aracın 215/45/r16 lastikleri için yorumda bulunabilir misiniz? forumlarda gördüğüm kadarıyla dar yanaklığı olduğu için bozuk yollarda yarılma balon yapma gibi sorunların olduğu ayrıca yoldaki tüm hataları içeriye aktardığı konusunda çok şikayet var.

      1. Merhaba,
        Lastiklerin yol tutuşu arabanın sürüş dinamiklerini arttırdığını rahatlıkla söyleyebilirim.Lastiğin ince yanaklı olmasından kaynaklı olarak yüzeyin dairesel değilde keskin değişimlerinde yoldaki bozuklukları hissediyorsunuz ,İstanbulda kullanıyorum genel anlamda çok ciddi bir rahatsızlık çekmedim..
        Şikayetlerle ilgili olarak kar yağışından sonra temizleme çalışmalarında açılan 2 adet çok derin çukura girmeme rağmen böyle bir problem yaşamadım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu