Küçüklüğümden beri sahip olduğum otomobil aşkı zaman içinde beni Otopark ailesinin bir parçası haline getirdi. Aileye katıldığım ilk günden beri siteyle ilgilenmeye zevkle devam ediyorum...
Görüntüdeki titreme ve gürültü maalesef sohbetin güzelliğini gölgelemiş. Japonların çözüm bulamadığı ya da doğru ifade ile avrupalı rakipleri ile mücadelede geri kaldığı kronikleşmiş motor ve lastik yol sesi hondanın mühendisliğine gölge düşürüyor. Honda emsallerinde herzaman pahalı olmuş bugün de öyle zira makyajlı versiyonun lpg ön hazırlıklı modeli 80 bin liraya yakın ve teknoloji ve tasarımı bir çok noktada rakiplerinden geri. Üstelik bu kasa yenisinden daha özgündü.
Öncelikle geri dönüşleriniz için teşekkürler arkadaşlar. Titreme ve gürültü konusunda test etabının pürüzlü asfalt olmasının çok büyük etkisi var. Ama iphone kamerası ile ancak bu kadar oluyor, herkesin bir gopro’su yok sonuçta:) Özlellikle gürültü rahatsız edici bir özellik olmakla beraber, emin olun testi gerçekleştirdiğim dağ yolu gibi yollarda aracın verdiği sürüş keyfinden dolayı diğer tüm olumsuzlukları umursamıyorsunuz bile.
2007 fd6 almak isteyenler için yazıyorum 36000km de almıştım 48000km sattım hiç lpg takılmadı izlenimim uzun yolda sakin kullanımda 90 – 120 km hızda gerçekten ekonomik diye düşünüyorum araçta anlık tüketim göstergesi yok bir ara tüketim değeri 4.1 lt görmüşlüğüm var bir depo ile samsun muğla arası seyahatlerimde 850 ila 950 km arası yol yaptı karadeniz sahil şeridi 1000km zorlayabilinir ama şehir içi 0.40 ila 0.60kuruş yakabiliyor depo hesabi 500 ila 600 km arası demek ben az km yaptığımdan lpg düşünmemiştim ama gerekli lpg araç izolasyon ihtiyacı var beni ses bunaltmıştı esp yani vsa benimkinde yoktu olsa daha güvenebilirdim arka koltukta seyehat çok rahat diz mesafesi iyi bagaj küçük benim için sorun olmadı fren performansı daha iyi olabilirdi şuan c3 kullanıyorum c3 daha iyi teyp ve hoporlörleri gerçekten vasat ben teybi değiştirdim ses bir nebze düzeldi tasarım olarak güzel özlediğim bir araç başka bişeyini özlemedim:)
bir arabasına aşık kardeşimiz daha.Teşekkür ederiz çok güzel bir test olmuş. Bende focus da yol sesi var diye üzülüyordum ta ki FD 6 civicle yolculuk edene kadar.O muhteşem görüntüsünün ardından gelen hayal kırıklığını unutamam.baz donanıma dijital klimayı koyup da yağmur senserü far sensörü kararan dikiz aynası gibi donanımları elegance pakede sığdıramaması aklım almıyor.arka koltuğa iki kişinin oturmasıyla son limitine ulaşan arka bağımsız süspansiyonları kolayca çizilen su bazlı kaporta boyasına rağmen güncel kasasından çok daha estetik bir o kadar da karizmatik süper bir otomatik
2009 Civic elegance makyajlı kasa sahibiyim. testi objektif bulmadım. eksıler es gecılmıs veya tam bahseılmemıs. yol tutus ve performans gıbı ortalama özellıkler abartılmış. aldığım senelerde evet performansı fena denemezdi ama turboya gecıs yapanlar, çift kavramalılar, sonunda honda nın sorunsuz dışında rakıplerınden bır artısı kalmadı. fren konusuna hıc gırmıycem. yol sesı vs fılan cekılır ama fren olayı cıdden sıkıntı. yüksek hızlarda 2-3 dafa frene asılın. çıkan sesden cok rahatsız olursunuz.durmuyor mu duruyor da ” acaba duracak mı ” hissi var ya. araba hıc öyle zorlamaya gelmiyor.bırıyle kapısıyım fılan. anı fren gerekır gırersınız bı yere. gene de cok memnunum.uzun yıllar bınmeyı düşünüyorum. kafam rahat kontağı cevır gez kontağı kapat kilitle. sıkıntısı yok. o yıl için en doğru tercihti. ikinci eldede öneririm ama guclu frenler sart.
Bence testi yapan kendince açıklamaya çalışmış, ben testi birkaç noktası dışında yeterli gördüm. Kendi otomobillerini test eden diğer arkadaşlar ne kadar objektifse, bu testte aynı seviyede. Sonuçta ortada bir emek var, bunun için teşekkürler…
Birde birçok kişinin Honda’nın teknoloji konusunda sürekli geriden geldiğine yönelik eleştiriler var. Bu konuda son derece haklılar, ancak ülkemizin gerçekleri şaka gibi bir durumu ortaya çıkarıyor! Bence Honda’nın şu andaki alıcıları eski nesil sistemler mevcut olduğu için bu araçları tercih ediyor 🙂 Örneğin kendim otomatik şanzımanlı araç istiyordum ve piyasadaki sorun yüzdesi en düşük olanı araştırdığımda herkes Honda grubu araçları önerdi. DSG-EDC-Powershift şanzımanlı araçların 2-3 yıl sonrasında ne derece sorunsuz olacağı belli değil. Garanti süreleri de tam sorun çıkarma potansiyelinin oluşmaya başlayacağı dönemde bitiyor. Ek garantilerin ücretleri de pekte ucuz değil. Yarı otomatiklerinde konfor ve hız özelliği çok eksik. Motor konusunda da turbolu araçlar daha yeni yeni sorunsuzlaşma aşamasına geldiler. 2-3 yıl öncesine kadar TSI VW grubu araçların birçoğunda yağ yakma şikayetleri vardı. Birçok üreticinin dizellerinde 100bin-150bin arasında birçok araçta turbo sorunları baş gösteriyordu. Bu sorunlar genelde tüketici kaynaklı gibi yorumlansa da, bence daha tam oturmamış bir teknolojiden kaynaklıdır. Sonuçta tüketicinin kullanımdaki hata payıda dikkate alınmalı.
Sonuç olarak bence ülkemizde araç ve yedek parça fiyatlarının da bu kadar yüksek olduğu bir durumda elindeki imkanları optimum kullanmaya çalışan birçok tüketici; teknoloji, malzeme kalitesi ve konfor unsurlarından ziyade dayanıklılık, uzun ömürlülük ve garantiyi göz önüne alarak tercihlerini yapıyor.
Otopark ekibinin testlerini ilgiyle takip ediyorum, gerçekten samimiyetle bilgi-birikimlerini aktarıyorlar ve bunun için çok teşekkürler ancak ellerindeki imkan kısıtlılığı nedeni ile mevcut teknolojinin dayanıklılık yönü ile ilgili yorum yapamıyorlar ve bu durumda dayanıklılığı ön plana alan benim gibi kullanıcılar için önemli bir eksiklik oluşturuyor. Özellikle birçok modelini test ettikleri VW grubu araçlarda DSG şanzımanlarının araçla uyumları hakkında fikirlerini aktarıyorlar ama keşke 100binde bir 7 ileri DSG şanzımanlı bir aracı inceleyebilseler 🙁 Tabi imkanlar nedeniyle bu mümkün değil gibi, inşallah ileride daha kurumsal bir yapıya kavuşurlar da uzun dönem test imkanları olur. Benim nacizane fikirlerim bunlar 🙂 Biraz uzun oldu rahatsızlık verdiysem kusura bakmayın 🙂
Öncelikle eline sağlık kardeşim. bizde 2012 fd6 var tüketimde söylediğin veriler nerdeyse fabrika değerlerini altında araba istanbul trafiğinde 10-12 litre yakıyo uzun yolda 7-8 litre (çok kasarsan 6 litre). yol tutuşu da o kadar iyi değil araba kolay yatıyo ve arkası virajda en ufak bozuklukta kopuyo. ama otamatikte bile kesiciye girmesi, sağlamlığı ve ses sistemi çoğu arabadan iyi olması bence büyük artıları.
Bir önceki aracımda otomatik şanzıman sıkıntısı yaşayarak yolda kaldıktan sonra, arkadaşlarımın tvsiyesi ve araştırmalarım sonucunda Honda da karar kılarak yaklaşık 3 yıl önce fd6 elegans aldım. Video çeken arkadaşa teşekkür ederim elinden geldiğince bizleri bilgilendirmeye çalışmış. Aracımı limitlerde kullanan biri değilim ve genelde de çocuğumla birlikte olduğumdan öyle vsa kapatıp yanlıyım veya hız demesi yapma şansım pek olmuyor. Sadece yalnız olduğum sürelerde ufak denemelerim oluyor 🙂 Bu denemeler sırasındaki naçizane düşüncem performans ve yol tutuşunun o kadar iyi olmadığıdır. Alt devirlerde (1500-3500) performansı iyi değil, yüksek devirlerde ise motor sesi gerçekten güzel ama ses var görüntü yok 🙂 Aracım otomatik olduğundan kesiciye girmiyor zaten 7000 devirde vites atıyor. F1 şanzımanı ise çok kısa süre devrede kalıyor. Yokuş yukarı giderken (not: aracım benzinli) maalesef sürücüsünü üzüyor ani hızlanmalar yaşayamıyorsunuz.Hele bir de araç biraz yüklüyse hayata küstürüyor 🙂 4500 devirin altına düşmemek gerekiyor ki ortalama bir hızla çıkabilesiniz. Bu da yakıt tüketimini baya etkiliyor. Yan camlardan ön cama doğru gelen direklerin kalın olması nedeniyle sola dönüşlerde ve u dönüşlerde görüş açısı baya azaltıyor. Videoda ve bir çok kişinin bahsettiği gibi tekerlek sesini gerçekten fazla alıyor içeriye. Araç zaten alçak tozluk takılması nedeniyle tozlukların yere olan mesafesi iyice azalıyor. Örneğin; alçak bir kaldırımdan inerken veya hız kesicilere biraz sert girdiğinizde tozluğun yere çarpmaması veya kırılmaması mümkün değil. Yan aynaların görüş mesafesi ortalama bir düzeyde. Ön konsol tamamen plastik olmasından dolayı özellikle bozuk yollarda trim sesi sinir bozucu oluyor. Bana göre eksiklikler bunlar fark edemediğim veya unuttuğum bir kaç şey daha olabilir. Artı olarak söyleye bileceğim ve benim için en önemli şey çok şükür henüz hiç bir arıza vermedi. Sadece 10000 km bir gidip yağını suyunu değiştiriyorum. Daha önce tecrübe ettiğim için yolda kalma korkusunu unuttum sayılır 🙂 Son olarak arabamı değiştireceğim zaman Mercedes veya BMW alabilecek durumum yoksa yine bir Honda alacağım galiba.
Hondayı el freni çekmeden arkadan kaydırabilmişssiniz ya, hiç birşey diyemedim. Sadece lastiklerinizi bizimle paylaşında virajlardaki önden kaymaya, arka lastiklerimize sizinkinleri kullanarak çözüm bulalım. Önden kayma yüzünden rampa yukarı el freni ile anca önü topluyorum.
Tekrardan merhabalar arkadaşlar, Sanırım 3 konuyu yeterli şekilde vurgulayamamışım. Onlara açıklık getirmek istiyorum:
1-Yol Tutuşu: Bu konuyu aslında bu araç için 2 farklı lastik ölçüsüyle değerlendirmek lazım. 15-60-190’lar ile hem önden hem de arkadan (önden ağırlıkta olmak üzere) bolca kayma yaşıyorsunuz. 17-45-225’ler ile ise el freni hariç arkadan kopma yaşamadım (en azından ben koparamadım), önden kopmalar ise oldukça azaldı. Videodaki yorumlarım da hep 17-45-225’ler üzerineydi. başka lastiklerle de zaten aracı kullanmadım.
2-Performans: LPG’ye uyumlu (yani yılda min 20k km yapan biri için gereken ekonomi), atmosferik 1.6 litre bir motora göre, doğru devirlerde kullandığını sürece motor canlı ve tatminkar (doğru devir diye bahsettiğim yüksek devirlerde bile abartı bir tüketim yok). Ama tabiki de turbo beslemeli 160-180hp motorlar ile boy ölçüşemez. Fakat turbolu motorlar da genellikle LPG ile olan uyumsuzlukları ile ekonomi açısından (TL/KM olaraktan) 1.6 atmosferik motorlar ile boy ölçüşemez. Bu açıdan bakınca, motor performansının tatminkar olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Ama az km yapan biriyseniz veya benzinli araba kullanacak bütçeniz varsa, bence de atmosferik araçlarla uğraşmayın, gidin güzel bir turbolu araç alın, keyfini sürün derim.
3-Frenler: Bu konuyu videoda acemiliğimden atlaşım ve hiç bahsetmemişim. Hatta frenlerden bahsetmediğimi fark edince ekstra 5 dk’lik sadece frenlerden bahseden bir video daha hazırladım. Ama onu da ekleseydim neredeyse yarım saatlik bir test videosu olacak ve o haliyle de video izlenebilirliğini iyicene kaybedecekti. Bu sebeple fren videosunu eklemedim. Frenlerle ilgili yorumum ise; ben dokunduğumda sert şekilde direk etki eden frenleri severim. Ama bu araçta tam tersi, ilk dokunuşta neredeyse hiç birşey olmuyor. Frene bastıkça frenin kavraması iyileşiyor. Fakat bu kavrama lineer bir şekilde değil, exponansiyel bir şekilde oluyor. yani ilk başlarda iyi tutmuyor, ama frene bastıkça kavrama ani şekilde artıyor. Yani frende bir nevi dozajlama etkisi var. Son olarak da yüksek hızlarda giderken freni sık kullanırsanız, balatalardan sanki abs aktifmiş gibi (ama değil) bir nevi vurma sesi gelebiliyor. fakat bu durumlarda dahi frenler bana durdurmayacak hissi vermedi.
Umarım ki daha açıklayıcı olmayı başarmışımdır arkadaşlar. iyi dilekleriniz için de tekrar teşekkürler.
kasa çok hoş. Ama bu arabaya bir turbo şart turbosuz bir işe yaramaz benim görüşüm. eski vtec’lere uygun satılan turbolar, bu araba içinde -2-3 bin liralara satılsa takması kolay falan olsa, şahsen benim hondam olsa taktırmayı düşünürdüm.
başım ağrıdı izlerken sonunu getiremedim 😀
Araba o kadar çok yol sesi alıyorki ne dediğinizi duyamıyorum.
Görüntüdeki titreme ve gürültü maalesef sohbetin güzelliğini gölgelemiş. Japonların çözüm bulamadığı ya da doğru ifade ile avrupalı rakipleri ile mücadelede geri kaldığı kronikleşmiş motor ve lastik yol sesi hondanın mühendisliğine gölge düşürüyor. Honda emsallerinde herzaman pahalı olmuş bugün de öyle zira makyajlı versiyonun lpg ön hazırlıklı modeli 80 bin liraya yakın ve teknoloji ve tasarımı bir çok noktada rakiplerinden geri. Üstelik bu kasa yenisinden daha özgündü.
Öncelikle geri dönüşleriniz için teşekkürler arkadaşlar.
Titreme ve gürültü konusunda test etabının pürüzlü asfalt olmasının çok büyük etkisi var. Ama iphone kamerası ile ancak bu kadar oluyor, herkesin bir gopro’su yok sonuçta:)
Özlellikle gürültü rahatsız edici bir özellik olmakla beraber, emin olun testi gerçekleştirdiğim dağ yolu gibi yollarda aracın verdiği sürüş keyfinden dolayı diğer tüm olumsuzlukları umursamıyorsunuz bile.
Ya altyazı ekleyin ya da yeni çekim yapın, ses anlaşılmıyor, sırf uğultu var.
2007 fd6 almak isteyenler için yazıyorum 36000km de almıştım 48000km sattım hiç lpg takılmadı izlenimim uzun yolda sakin kullanımda 90 – 120 km hızda gerçekten ekonomik diye düşünüyorum araçta anlık tüketim göstergesi yok bir ara tüketim değeri 4.1 lt görmüşlüğüm var bir depo ile samsun muğla arası seyahatlerimde 850 ila 950 km arası yol yaptı karadeniz sahil şeridi 1000km zorlayabilinir ama şehir içi 0.40 ila 0.60kuruş yakabiliyor depo hesabi 500 ila 600 km arası demek ben az km yaptığımdan lpg düşünmemiştim ama gerekli lpg
araç izolasyon ihtiyacı var beni ses bunaltmıştı esp yani vsa benimkinde yoktu olsa daha güvenebilirdim arka koltukta seyehat çok rahat diz mesafesi iyi bagaj küçük benim için sorun olmadı fren performansı daha iyi olabilirdi şuan c3 kullanıyorum c3 daha iyi teyp ve hoporlörleri gerçekten vasat ben teybi değiştirdim ses bir nebze düzeldi
tasarım olarak güzel özlediğim bir araç başka bişeyini özlemedim:)
bir arabasına aşık kardeşimiz daha.Teşekkür ederiz çok güzel bir test olmuş.
Bende focus da yol sesi var diye üzülüyordum ta ki FD 6 civicle yolculuk edene kadar.O muhteşem görüntüsünün ardından gelen hayal kırıklığını unutamam.baz donanıma dijital klimayı koyup da yağmur senserü far sensörü kararan dikiz aynası gibi donanımları elegance pakede sığdıramaması aklım almıyor.arka koltuğa iki kişinin oturmasıyla son limitine ulaşan arka bağımsız süspansiyonları kolayca çizilen su bazlı kaporta boyasına rağmen güncel kasasından çok daha estetik bir o kadar da karizmatik süper bir otomatik
2009 Civic elegance makyajlı kasa sahibiyim. testi objektif bulmadım. eksıler es gecılmıs veya tam bahseılmemıs. yol tutus ve performans gıbı ortalama özellıkler abartılmış. aldığım senelerde evet performansı fena denemezdi ama turboya gecıs yapanlar, çift kavramalılar, sonunda honda nın sorunsuz dışında rakıplerınden bır artısı kalmadı. fren konusuna hıc gırmıycem. yol sesı vs fılan cekılır ama fren olayı cıdden sıkıntı. yüksek hızlarda 2-3 dafa frene asılın. çıkan sesden cok rahatsız olursunuz.durmuyor mu duruyor da ” acaba duracak mı ” hissi var ya. araba hıc öyle zorlamaya gelmiyor.bırıyle kapısıyım fılan. anı fren gerekır gırersınız bı yere. gene de cok memnunum.uzun yıllar bınmeyı düşünüyorum. kafam rahat kontağı cevır gez kontağı kapat kilitle. sıkıntısı yok. o yıl için en doğru tercihti. ikinci eldede öneririm ama guclu frenler sart.
Bence testi yapan kendince açıklamaya çalışmış, ben testi birkaç noktası dışında yeterli gördüm. Kendi otomobillerini test eden diğer arkadaşlar ne kadar objektifse, bu testte aynı seviyede. Sonuçta ortada bir emek var, bunun için teşekkürler…
Birde birçok kişinin Honda’nın teknoloji konusunda sürekli geriden geldiğine yönelik eleştiriler var.
Bu konuda son derece haklılar, ancak ülkemizin gerçekleri şaka gibi bir durumu ortaya çıkarıyor!
Bence Honda’nın şu andaki alıcıları eski nesil sistemler mevcut olduğu için bu araçları tercih ediyor 🙂 Örneğin kendim otomatik şanzımanlı araç istiyordum ve piyasadaki sorun yüzdesi en düşük olanı araştırdığımda herkes Honda grubu araçları önerdi. DSG-EDC-Powershift şanzımanlı araçların 2-3 yıl sonrasında ne derece sorunsuz olacağı belli değil. Garanti süreleri de tam sorun çıkarma potansiyelinin oluşmaya başlayacağı dönemde bitiyor. Ek garantilerin ücretleri de pekte ucuz değil. Yarı otomatiklerinde konfor ve hız özelliği çok eksik. Motor konusunda da turbolu araçlar daha yeni yeni sorunsuzlaşma aşamasına geldiler. 2-3 yıl öncesine kadar TSI VW grubu araçların birçoğunda yağ yakma şikayetleri vardı. Birçok üreticinin dizellerinde 100bin-150bin arasında birçok araçta turbo sorunları baş gösteriyordu. Bu sorunlar genelde tüketici kaynaklı gibi yorumlansa da, bence daha tam oturmamış bir teknolojiden kaynaklıdır. Sonuçta tüketicinin kullanımdaki hata payıda dikkate alınmalı.
Sonuç olarak bence ülkemizde araç ve yedek parça fiyatlarının da bu kadar yüksek olduğu bir durumda elindeki imkanları optimum kullanmaya çalışan birçok tüketici; teknoloji, malzeme kalitesi ve konfor unsurlarından ziyade dayanıklılık, uzun ömürlülük ve garantiyi göz önüne alarak tercihlerini yapıyor.
Otopark ekibinin testlerini ilgiyle takip ediyorum, gerçekten samimiyetle bilgi-birikimlerini aktarıyorlar ve bunun için çok teşekkürler ancak ellerindeki imkan kısıtlılığı nedeni ile mevcut teknolojinin dayanıklılık yönü ile ilgili yorum yapamıyorlar ve bu durumda dayanıklılığı ön plana alan benim gibi kullanıcılar için önemli bir eksiklik oluşturuyor. Özellikle birçok modelini test ettikleri VW grubu araçlarda DSG şanzımanlarının araçla uyumları hakkında fikirlerini aktarıyorlar ama keşke 100binde bir 7 ileri DSG şanzımanlı bir aracı inceleyebilseler 🙁 Tabi imkanlar nedeniyle bu mümkün değil gibi, inşallah ileride daha kurumsal bir yapıya kavuşurlar da uzun dönem test imkanları olur. Benim nacizane fikirlerim bunlar 🙂 Biraz uzun oldu rahatsızlık verdiysem kusura bakmayın 🙂
Öncelikle eline sağlık kardeşim. bizde 2012 fd6 var tüketimde söylediğin veriler nerdeyse fabrika değerlerini altında araba istanbul trafiğinde 10-12 litre yakıyo uzun yolda 7-8 litre (çok kasarsan 6 litre). yol tutuşu da o kadar iyi değil araba kolay yatıyo ve arkası virajda en ufak bozuklukta kopuyo. ama otamatikte bile kesiciye girmesi, sağlamlığı ve ses sistemi çoğu arabadan iyi olması bence büyük artıları.
Bir önceki aracımda otomatik şanzıman sıkıntısı yaşayarak yolda kaldıktan sonra, arkadaşlarımın tvsiyesi ve araştırmalarım sonucunda Honda da karar kılarak yaklaşık 3 yıl önce fd6 elegans aldım. Video çeken arkadaşa teşekkür ederim elinden geldiğince bizleri bilgilendirmeye çalışmış. Aracımı limitlerde kullanan biri değilim ve genelde de çocuğumla birlikte olduğumdan öyle vsa kapatıp yanlıyım veya hız demesi yapma şansım pek olmuyor. Sadece yalnız olduğum sürelerde ufak denemelerim oluyor 🙂 Bu denemeler sırasındaki naçizane düşüncem performans ve yol tutuşunun o kadar iyi olmadığıdır. Alt devirlerde (1500-3500) performansı iyi değil, yüksek devirlerde ise motor sesi gerçekten güzel ama ses var görüntü yok 🙂 Aracım otomatik olduğundan kesiciye girmiyor zaten 7000 devirde vites atıyor. F1 şanzımanı ise çok kısa süre devrede kalıyor. Yokuş yukarı giderken (not: aracım benzinli) maalesef sürücüsünü üzüyor ani hızlanmalar yaşayamıyorsunuz.Hele bir de araç biraz yüklüyse hayata küstürüyor 🙂 4500 devirin altına düşmemek gerekiyor ki ortalama bir hızla çıkabilesiniz. Bu da yakıt tüketimini baya etkiliyor. Yan camlardan ön cama doğru gelen direklerin kalın olması nedeniyle sola dönüşlerde ve u dönüşlerde görüş açısı baya azaltıyor. Videoda ve bir çok kişinin bahsettiği gibi tekerlek sesini gerçekten fazla alıyor içeriye. Araç zaten alçak tozluk takılması nedeniyle tozlukların yere olan mesafesi iyice azalıyor. Örneğin; alçak bir kaldırımdan inerken veya hız kesicilere biraz sert girdiğinizde tozluğun yere çarpmaması veya kırılmaması mümkün değil. Yan aynaların görüş mesafesi ortalama bir düzeyde. Ön konsol tamamen plastik olmasından dolayı özellikle bozuk yollarda trim sesi sinir bozucu oluyor. Bana göre eksiklikler bunlar fark edemediğim veya unuttuğum bir kaç şey daha olabilir. Artı olarak söyleye bileceğim ve benim için en önemli şey çok şükür henüz hiç bir arıza vermedi. Sadece 10000 km bir gidip yağını suyunu değiştiriyorum. Daha önce tecrübe ettiğim için yolda kalma korkusunu unuttum sayılır 🙂 Son olarak arabamı değiştireceğim zaman Mercedes veya BMW alabilecek durumum yoksa yine bir Honda alacağım galiba.
Vitesi S’ye alın sonra kulakçıklardan vitesi düşürün ve gazı kökleyin. 6800 d/d da devir kesiciye girecektir. Ve kesinlikle vites atmayacaktır. 1. viteste 67 km/h hıza ulaşıyordu sanırım.
Hondayı el freni çekmeden arkadan kaydırabilmişssiniz ya, hiç birşey diyemedim. Sadece lastiklerinizi bizimle paylaşında virajlardaki önden kaymaya, arka lastiklerimize sizinkinleri kullanarak çözüm bulalım.
Önden kayma yüzünden rampa yukarı el freni ile anca önü topluyorum.
Tekrardan merhabalar arkadaşlar,
Sanırım 3 konuyu yeterli şekilde vurgulayamamışım. Onlara açıklık getirmek istiyorum:
1-Yol Tutuşu: Bu konuyu aslında bu araç için 2 farklı lastik ölçüsüyle değerlendirmek lazım. 15-60-190’lar ile hem önden hem de arkadan (önden ağırlıkta olmak üzere) bolca kayma yaşıyorsunuz. 17-45-225’ler ile ise el freni hariç arkadan kopma yaşamadım (en azından ben koparamadım), önden kopmalar ise oldukça azaldı. Videodaki yorumlarım da hep 17-45-225’ler üzerineydi. başka lastiklerle de zaten aracı kullanmadım.
2-Performans: LPG’ye uyumlu (yani yılda min 20k km yapan biri için gereken ekonomi), atmosferik 1.6 litre bir motora göre, doğru devirlerde kullandığını sürece motor canlı ve tatminkar (doğru devir diye bahsettiğim yüksek devirlerde bile abartı bir tüketim yok). Ama tabiki de turbo beslemeli 160-180hp motorlar ile boy ölçüşemez. Fakat turbolu motorlar da genellikle LPG ile olan uyumsuzlukları ile ekonomi açısından (TL/KM olaraktan) 1.6 atmosferik motorlar ile boy ölçüşemez. Bu açıdan bakınca, motor performansının tatminkar olduğunu tekrar vurgulamak isterim.
Ama az km yapan biriyseniz veya benzinli araba kullanacak bütçeniz varsa, bence de atmosferik araçlarla uğraşmayın, gidin güzel bir turbolu araç alın, keyfini sürün derim.
3-Frenler: Bu konuyu videoda acemiliğimden atlaşım ve hiç bahsetmemişim. Hatta frenlerden bahsetmediğimi fark edince ekstra 5 dk’lik sadece frenlerden bahseden bir video daha hazırladım. Ama onu da ekleseydim neredeyse yarım saatlik bir test videosu olacak ve o haliyle de video izlenebilirliğini iyicene kaybedecekti. Bu sebeple fren videosunu eklemedim.
Frenlerle ilgili yorumum ise; ben dokunduğumda sert şekilde direk etki eden frenleri severim. Ama bu araçta tam tersi, ilk dokunuşta neredeyse hiç birşey olmuyor. Frene bastıkça frenin kavraması iyileşiyor. Fakat bu kavrama lineer bir şekilde değil, exponansiyel bir şekilde oluyor. yani ilk başlarda iyi tutmuyor, ama frene bastıkça kavrama ani şekilde artıyor. Yani frende bir nevi dozajlama etkisi var.
Son olarak da yüksek hızlarda giderken freni sık kullanırsanız, balatalardan sanki abs aktifmiş gibi (ama değil) bir nevi vurma sesi gelebiliyor. fakat bu durumlarda dahi frenler bana durdurmayacak hissi vermedi.
Umarım ki daha açıklayıcı olmayı başarmışımdır arkadaşlar. iyi dilekleriniz için de tekrar teşekkürler.
güzel açıklama olmuş. teşekkürler kardeş 🙂 eksık bır yanı kalmadı böylece gözümde. yenileri bekliyoruz.
kasa çok hoş. Ama bu arabaya bir turbo şart turbosuz bir işe yaramaz benim görüşüm. eski vtec’lere uygun satılan turbolar, bu araba içinde -2-3 bin liralara satılsa takması kolay falan olsa, şahsen benim hondam olsa taktırmayı düşünürdüm.