BDDK bankaların kredi işlemlerine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik taslağı yayımladı. Yapılacak değişiklik kapsamında kredi tutarının taşıtın değerine oranı taşıtın nihai fatura değeri 100 bin liradan 120 bin liraya çıkarıldı.
“Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” ile “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik”lerinde yapılan değişiklik kapsamında ise kredi tutarının taşıtın değerine oranı taşıtın nihai fatura değeri 100 bin liradan 120 bin liraya çıkarıldı.
Böylece ilgili madde, yönetmeliklerin taslaklarında şu şekilde yer aldı:
“Tüketicilere, binek araç edinimi amacıyla kullandırılacak taşıt kredilerinde ve taşıt teminatlı kredilerde veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi tutarının taşıtın değerine oranı taşıtın nihai fatura değeri 120 bin lira ve altında olanlar için yüzde 70’i aşamaz. Bu oran, nihai fatura değeri 120 bin lirayı aşan binek araçlarda, bedelin 120 bin liraya kadar olan kısmı için yüzde 70, 120 bin liranın üstünde olan kısım için yüzde 50 olarak uygulanır. İkinci el binek araçlarda taşıtın değerinin tespitinde kasko değeri esas alınır.”
E tabi en dandik arabanın fiyatı bile 80k olunca piyasayı hareketlendirmek amacıyla limiti arttırmak şart oldu
piyasada kredisiz araba yok,kredisiz araba alabilen kaldımı yaa 😡
Daralma 1 ay daha devam etsin ÖTVde bir adım geri atacaklar diye tahmin ediyorum.
g.c. demiş ki:
↑
Ağustos ayı %50 den fazla daralma çıkacak ama iş günü az. Eylül ve Ekim ayları kesin bitik daralma %40-45 bandında seyreder. Kasım-Aralık ayları biraz hareketli olur ama %30un altını görmez daralma.
Hicbir şekilde vergi indirimi olmayacak olsa bile yapılacak olan %10-15 indirim piyasayı ne yazık ki hareketlendirmeye yetmeyecek.
bu piyasayı hareketlendirmek artık çok zor,halk fakirleşiyor yaşam standartları düşüyor,
önceden konfor-performans için araba alırdık,şimdi ilk baktığımız şey yakıt tüketimi oldu,aracın sağlamlığı veya konforu önemli değil,hayattan zevk almak için değil hayata tutunabilmek için çalışır olduk… türkiye iflas bayrağını çekmeye yakındır… allah rahmet eylesin ne diyelim .
Bence ÖTV indirimi olmaz, olmamalı da. ÖTV indirimi demek daha çok ithal araç satışı ve dışarıya giden para demek.
mgdedeoglu demiş ki:
↑
şu anda dışarıya giden para x2 vergi olarak ödüyoruz onu napcaz 🙂
mgdedeoglu demiş ki:
↑
Yerli aracımız, markalarımız olsa dediğin gayet geçerli ancak ülkemizde satılan tüm araçlar az ya da çok ithal olduğu için hiç araç satılmaması lazım mevcut durumda. Özel Tüketim Vergisi denen üretmeden. vatandaşın tükettiğine sülük misali ortak olan bu sistemde daha çok zor günler vatandaşı bekliyor.
Devlet yeri arabalara indirim yapsa, en azından ötv indirimi. Ama teşvik yok. Almanyadan gelen audi ile Türkiyede üretilen İ20 aynı vergi bandına sahip. Oysaki amerikada bile Avrupa japon vs otomobillere %30 %20 vergi uygulanıyor.
Ünlü düşünür Elton İstanbullu ne demişi "Imagine all the people buying i10 for today"
@İstanbullu
Benim en çok merak ettiğim konuların başında bu var. Yerli araca teşvik sadece Cadillacı makyajlayıp üretim bandına sokmakla olmaz. Yerlilik oranı %60larin üzerine çıkan i20 ve egea gibi araçlara yerlilik nispetinde teşvik verecek olursan, bu para dolaylı da olsa senin ülkende senin üretim hattında, senin çalışanında kalır.
Kendinde kalan parayı yatırım olarak değerlendirecek olursa, yeni üretim hattı eklenir yerlilik oranı daha da yukarıya çekilir. Bu kadar basit bir teşvikin katma değeri çığ gibi büyür ki bizi sonunda tamamen yerli otomobile ulaştıracak sihir aslında burada.
Ama neden yapılmıyor? Kime zararı var bu teşviğin? Kim mevcut sistemde vatandaşa yüklenen vergiyi önemsemeyip tek derdi daha çok yabancı borç/kredi çekilmesine ön ayak oluyor? Soruların cevabı aynı zamanda teşviklerin önü tıkayanlara götürüyor.
(Teşvik aslen ek istihdam yaratmak için çıkartılır ancak geriye yönelik teşvik bile çıkarttı hükümetimiz)
g.c. demiş ki:
↑
Hocam bu dediğiniz mantıklı olmakla birlikte Türkiye ye ithalat yapan ülkelerle ticari savaş anlamına geliyor ben sana ülkemde mal sattirmam kardeşim demek için çok güçlü bir ülke değiliz
Bir ara Golf falan diyordum da artık kestim sesimi. 1.5 dizel Fiesta az yaksın evden okula gitsin gelsin yeter. Ne zevk kaldı, ne tutku, ne de hayal. Taşıt kredileri de maksimum 36 ay olacak diye de bir haber vardı. Böyle piyasa nasıl hareketlenir ?
saman ithal eden bir ülkeden böyle bir performansı görmek imkansız.
Az önce baktım Vw Golf 1.6 tdi bmt dsg highline 199 bin tl . Bunu krediyle alabilecek bir memur var mı bu ülkede ?
alfhonso demiş ki:
↑
g.c. demiş ki:
↑
Devlet şuan benzin/mazottaki ÖTV'yi subvanse ediyor zaten. Bunun da devlete maliyeti 1 milyar tlden fazla imiş. Bir de üstüne otomobillerdeki ÖTV'yi indireceklerini hiç sanmıyorum.
Hadi diyelim ÖTV indirimi geldi, kurlar bu şekilde artmaya devam ederse onun da bir anlamı kalmayacak zaten.
Bence bizim sorunumuz tasarruf etmemek. Vatandaş öyle veya böyle tasarrufu öğrenecek. Asgari ücretle Iphone almamayı, bilmem kaç bin tl kredi çekip de araba almaması gerektiğini öğrenecek. Sahte zenginlik (lale devri) bitmeli, bitmezse tatlı tatlı batacağız. Devletin sıkacak kurşunu pek yok, dua edin daha fazla yüklenmesinler ÖTV'ye.
Başkanımızın dediği gibi, fakirseniz almayın metrobüse binin.:oops:
dreamer demiş ki:
↑
golf nedir hocam, o bile lüks artık memur için, vw up falan ancak 50.000 civarları
Gece ne oldu da dolar 5.40, euro da 6.27 oldu. Kafayı yiyeceğim valla. Allah döviz borcu olana yardım etsin.
Laz gibi cevap veririz öyle diyene "Mal satma demiyruk kardeşim(kaldı ki teşvikli satılacak araçta yine senin-FİAT/Hyundai/Toyota vs. aracın), benim ülkemde üretilen araca vergilendirme kolaylığı diyuruk" Benim ülkemde araç üretmeyen adamlardan isen gel sana da arazi verelim tesis kuralım. İstihdam yarat bana hem yatırım teşviğinden hem yerli teşviğinden yararlan ohh misss…
mgdedeoglu demiş ki:
↑
Çok farklı bir bakış açınız var. Saygı duyuyorum ancak müsaadenizle bana göre sıkıntılı kısmını açıklamaya çalışayım;
Bizim ekonomik sorunumuz vatandaşın tasarruf etmesi ile ilgili değil vatandaş İphone alıyor diye dolar 1,17den 5,40lara çıkmadı mesela. Sıkıntımızın kaynağı hani yurtdışına para çıkmasın diye ÖTV indirmesin dediğiniz DEVLETin ta kendisi. Bolluk zamanında(2007-2013) ülkeye giren sıcak paranın hepsini betona gömdük. Beton ekonomisine alternatif düşünmedik bile. Günün ederi ile 75bin TL maliyete sahip daireleri 500binlere satıp müteahhidleri zengin ettik. (işin komik tarafı o müteahhitler bu ülkeye güven olmaz diye paralarını yurt dışı hesaplarına aktardı) Şimdi FED para basmayı bitirdi, zaman daralma zamanı o gün yediğimiz hurmaların artık bizi tırmalama zamanı..
Yapılması gereken yurtiçine giren paranın uzun vadeli yatırımlara çevrilmesi idi ancak biz o treni kaçırdık. Artık tek seçeneğimiz BORÇ almak, nereden ya da kimden olduğu zerre önemli değil, uygun koşullarda uygun vade oranlarında borç bulmak. Daralma zamanını bu şekilde borçlanarak atlatmaya bakacağız.
Velhasıl kelam; suçu vatandaşta değil yöneticilerde ararsak çözüme ulaşmak çok daha kolay olacaktır.
Suçu vatandaşta değil yöneticilerde aramakta bence şöyle bir sıkıntı var. Hem yönetici de bu toplumun bir parçası, hem de yöneticiler bu toplumun bir tezahürü aslında. Vatandaş hesap soracak, verdiği oyun karşılığını isteyecek, bu bu bu niye yanlış yapıldı diye hesap soracak. Bizim toplumumuzda ütopya bu gerçi.
Ben zaten ekonomik sıkıntının kaynağı vatandaşın harcamasıdır demiyorum. Devlet parayı betona gömdü de vatandaş da çatır çatır aldı bu evleri kredi çekerek. Yol dedi, köprü dedi. Düşünmedi ki bu işin sonu nereye gider. Tabi ki suçun büyüğü devletin, vatandaş da ucuz paraya alıştı. Dediğim şey şu, vatandaş ucuz yaşamaya alıştı, şimdi ödeme zamanı geldi.
Paramızın değeri 2001 krizine yakın seviyede.
https://twitter.com/ugurses/status/1027163114150748161
İstanbullu demiş ki:
↑
Yerli bir otomobil olsa söylediğin doğru. Hyundai yerli değil ki..Fiat da yerli değil. Sen sadece ülke olarak bu araçların belli başlı parçalarını üretmek veya toplamak için yüklenici görevi görüyorsun..Bir aracın %60'lık kısmının senin ülkende toplanması veya belli başlı parçaların yapılması o aracı yerli yapmaz. Egea'nın kontak anahtarında bile MADE IN ITALY yazıyor ne yerlisinden bahsediyoruz :)..İstihdama katkıda bulunuyor evet ama yaptığımız amelelikten başka bir şey değil esasında. Elin İtalyanı, Korelisi seni ucuz iş gücü olarak görüp kullanıyor bir de alkış tutuyoruz ehi ehi %60 yerli diye
Fazlaca kötümsersin. Bunada şükür demeyi bilmeliyiz.. 🙂
İstanbullu demiş ki:
↑
Şükür etmek başka hayatın gerçekleri başka..Bizim ülkede durum hep böyledir. Çalan, çırpan veya sömüren adam fakir ve geçinemeyen adama hep şükür etmesini söyler. Sen ilk saydığım kategoriden değilsin ancak fazlaca zehirlenmişsin 😉
Gerçekleri görmek veya konuşmak kötümserlik olarak nitelendiriliyorsa fazlasıyla öyleyim 🙂
Yerlilik oranı yüksek olan Egea, i20, corolla gibi araçlarda ciddi miktarda ötv teşviği yapılması, hatta kendi üreteceğimiz olası bir yerli otomobilin bile ötv oranında ciddi miktarda iyileştirme yapılması bize ciddi yaptırımlar getirir. Sen ithal otomobillerin vergisini %60-100'lerin üzerinde tutacaksın ama yerli aracına bunlardan çok daha az vergi alacaksın. Onu biraz zor yaparsın. Millet zannediyor ki yerli otomobil üretsek ucuz ucuz otomobile bineceğiz.
Dahil olduğumuz Avrupa Birliği Gümrük Birliği anlaşmasının bazı maddelerinin gereği olarak ' bir tarafın diğer taraf üzerinde haksız rekabet avantajı sağlamasına neden olabilecek tüm bozucu mekanizmaların kaldırılması anlamına geldiği anlayışı mevcuttur. ' şeklinde bir hükmü vardır. Yani sen Almaya'nın ürettiği ithal bir Golf'ün fiyatını ötv gibi vergilerle 200 bin lirada tuttup, ben kendi aracımı ürettim ondan %20-30 ötv alacağım deyip 70-80 liraya falan satamazsın.
Netice itibariyle yerlilik oranı yüksek de olsa, hatta direkt yerli otomobil bile olsa o malın fiyatını aşağı çekebilmen için ekonomini düzeltmen gerekecek. İthal malın da fiyatını aşağılara çekebilmen gerekiyor ki yerli araçla haksız rekabet içine girmesin. İthal maldan yüksek ötv, yerli maldan düşük ötv gibi fahiş rakam farkları oluşturacak bir düzenlemeye gidemezsin.
Cenk demiş ki:
↑
Ha bir de gümrük birliği vardı değil mi 🙂
byilmaz demiş ki:
↑
Var tabi.. Bu işin yaptırımı var. Sen adamın golf'ünü vergilerle 200 bin lira yapacaksın, kendi ürettiğin aracı 70-80 liraya satacaksın. Hadi canım 😀 He yerli mal olduğu için bir takım maliyet azaltmalarından dolayı muhakkak fiyat avatantajı olacaktır ama o üretimden kaynaklanan doğal bir fiyat avantajı olacak. Öyle ucuz ucuz otomobile bineceğiz gibi bir durum yok yani 😀
Yanlışın var Cenk, ithal ettiğin ülke yada ürüne göre ekstra vergilendirme politikası izlenmesi mümkün.
Örn:
Amerikan yüksek alkollü içkilerine uygulanan ekstra ÖTV.
Ya da Trumpin çin mallarına uyguladığı ekstra vergi gibi.
Yukarıda bahsettiğim şekilde teşvik uygulanabilir bu haksız rekabeti doğurmaz.
MI 5 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
g.c. demiş ki:
↑
Onlar kendi aralarında uyguladıkları Serbest Ticaret Anlaşması'nın hükümlerine göre hareket ediyor. Taraf ülkelerin kendi aralarında gümrük vergisi ve kısıtlamalarını kaldırmaları, ancak üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük tarifeleri oluşturmamaları, anlaşma dışında kalan üçüncü ülkelere her üye ülkenin kendi milli gümrük tarifesini uygulayabildiği bir ekonomik birleşme olarak geçiyor bu.
Dolayısıyla onlar bizim ki Avrupa Birliği Gümrük Birliği anlaşmasına dahil olan ülkelerden değil. He, Avrupa Birliği ülkeleriyle 3.taraf olarak harici bir ticaret anlaşması yapabiliyorlar. Bu noktada yukarıda bahsettiğim gibi Serbest Ticaret Anlaşması dışında kalan üçüncü ülkelere kendi milli gümrük tarifesini uygulayabiliyorlar. Ama bizim AB ülkelerinin ürettiği mallara dair haksız rekabet içerecek bir gümrük tarifesi uygulamamız mümkün değil.
Ayrıca ABD ve Çin gibi ekonomisi büyük olan ülkeler kendi yaptırım ve ticaret kurallarını dayatabilecek güçte. Bizim öyle bir siyasi ve ekonomik gücümüz de yok.