Dikkat ÇekenlerFeaturedHaberler

Ayrton Senna’nın gizli rakibi ile tanışın: Terry Fullerton




Takvimler Ağustos 1980’i gösterirken daha 20 yaşında olan Ayrton Senna İtalya Jesolo’da kaldığı otelin havuzunda güneşlenmektedir. Dünya Karting Şampiyonası’nın son yarışında, üstelik son 6 turuna lider girdiği yarışta motor patlatarak kaçan dünya şampiyonluğunun büyük öfkesi içindedir Senna. Havuz başında ise Senna’dan şampiyonluğu son anda alan bıyıklı bir İngiliz adam yüzünü Brezilyalı pilota dönerek kahkahalar atmakta ve kaçan şampiyonluğa dair şakalar yapmaktadır. İleride efsane şampiyon olarak anılacak olan genç Senna sonunda bütün öfkesini ve sinirini toplayıp bu genç adamı bütün gücüyle havuza itmiştir. 

Ayrton Senna o günden sonra adını dünyanın en iyi Formula 1 pilotları arasına altın harfler ile yazdırırken, havuz başında Senna’ya adeta kötü adam kahkahaları atan İngiliz Terry Fullerton sadece bir karting şampiyonu olarak anılacaktır. Ayrton Senna’nın 1990’lı yıllarda Alain Prost ile kıran kırana rekabet ettiği yıllarda bile kendisinden “Kariyerim boyunca en büyük rakibim o idi” diye bahsettiği bu kahramanı, Terry Fullerton‘u, yakından tanımaya hazır mısınız?

Profesyonel karting dünyasında adı hatırlanan birkaç kişinin arasında yer alan Terry Fullerton, bu başarısına rağmen Formula 1 ya da herhangi bir üst düzey motor sporları serisinde asla yarışmadı. 63 yaşına giren Fullerton; eşi Nilda, 11 yaşındaki kızı ve iki köpeği ile beraber şu sıralar İngiltere Leicester’da bulunan küçük bir evde mütevazı bir hayat yaşıyor.

İzleyenler bilir, 2010 yılında vizyona giren “Senna” belgeselinin sonunda Ayrton Senna’nın 1993 yılındaki basın toplantısından bir kesit bulunmaktadır. Nigel Mansell‘ın Formula 1’e ara verdiği, Alain Prost‘un kıran kırana bir şampiyonluk mücadelesi geçirdiği ve Michael Schumacher‘in yeni yeni yükselmeye başladığı dönemde liderliği elinde tutan Senna’ya “Hangi pilotla mücadele etmek seni en çok tatmin etti?” şeklinde bir soru yöneltiliyor. Efsane şampiyon gelen bu soruya karşılık; “Karting’te yarıştığım 1978, 1979 ve 1980 yıllarına geri dönmeliyim. Fullerton diye bir takım arkadaşım vardı. Adı Fullerton‘du, çok tecrübeliydi. Onunla yarışmaktan çok keyif aldım. Çünkü hızlı ve istikrarlıydı. Komple bir pilottu. Bize saf yarışçılığı, saf mücadeleyi öğretti.” şeklinde konuşarak aslında kıyıda köşede kalmış bu eski yeteneğin üzerinde biriken tozu bir çırpıda siliveriyordu. Peki zamanın en popüler Formula 1 pilotunun bile adından övgülerle bahsettiği ve onu asla yenemeyeceğini bildiği bu pilot neden rakipleri gibi büyük bir Formula 1 yıldızı olmadı? Bu sorunun cevabını öğrenmek için 1964 yılına, yani Fullerton’un 11 yaşında olduğu döneme gitmemiz gerekiyor.

Terry Fullerton o günleri şöyle anlatıyor: “Büyük abim Alec 17 yaşındayken motorsiklet yarışlarına katılmak istiyordu, ancak aile büyüklerimiz bu işler için oldukça tutucuydu. Alec ne olursa olsun bu tutkusundan vazgeçmedi ve birkaç yıl harçlıklarının önemli bölümünü yalnızca iyi bir yarış motorsikleti yapmak için harcadı. 19 yaşına kadar Alec’in elinde yalnızca faturalarını ödeyebileceği kadar para kalıyordu. Bu sırada ailem ona bunun boş bir hayal olduğunu söyleyerek eve geri dönmesi için adeta yalvarıyordu. Sonunda babam buna dayanamadı ve Alec’in profesyonel şampiyonalarda yarışabilmesi için maddi destek sağlamaya karar verdi.

Alec bizimle arasını düzeltmişti. Profesyonel şampiyonalara katılmak için kat etmesi gereken mesafeleri hızla tırmanıyordu, hatta genç yetenekleri izleyen menajerler tarafından da sorulmaya başlanmıştı. Ancak hayatımız bundan sonra tam anlamıyla alt üst oldu ve yıkıldık.

21. doğum gününü kutladıktan hemen sonra Alec, Mallory Park adlı yarış pistinde korkunç bir kaza geçirdi. O kazada Alec’i kaybettik ve ben henüz 11 yaşındaydım. Kaza ile ilgili hatırladığım tek şey gördüğüm ambulans ve yaşadığım travma.” senna-fullerton-2

Terry Fullerton abisini kaybettiği o kazanın ardından motor sporları konusunda istekli davranmaya başlamış. Ancak o yıllarda yüzlerce çocuk yaşanan kazalarda hayatını kaybediyordu. Babası Terry‘deki bu isteği görür görmez onu daha güvenli olan dört tekerli şampiyonalar konusunda ikna etmiş ve 13 yaşında kartinge adım atmasına izin vermiş.

Terry kartinge başladığı 1966 yılında İngiliz Gençler Şampiyonası‘nı kazandı. O daha çaylak sezonunda kazandığı bu başarıyı şöyle açıklıyor: “Biraz dürüst olmak gerekirse, her şey çok kolay gelmişti.” Gençler klasmanında geçirdiği 4 yılın ardından Fullerton uluslararası yarışlara katılmaya başladı. Uluslararası alanda da başarı gecikmeksizin gelmeye başlamıştı: FIA Avrupa şampiyonluğu ve hemen ardından dünya karting şampiyonluğu. Terry Fullerton bu sonuçlar ile Britanyalı ilk dünya şampiyonu olarak adını tarihe kazımayı başardı.

Terry Fullerton artık geleceğin ilk Britanyalı Formula 1 şampiyonu olarak anılmaya başlanmıştı. Maddi zenginlik, büyük bir şöhret ve dünya şampiyonlukları kendisini beklerken o bütün fırsatları elinin tersiyle itti.

senna-fullerton-5

Fullerton bu büyük fırsatı neden değerlendirmediğini ise şu şekilde açıklıyor: “O dönemde her yıl üç-dört F1 pilotu hayatını kaybediyordu. Evet, bu fırsatı çok düşündüm. Fakat Alec bütün bu düşünme sürecimde adeta katalizör oldu. Bu risklerden asla korkmuyordum, fakat ailemin motor sporları uğruna başka bir oğlunu kaybetme riskini göze alamazdım.

O günlerde Formula 1‘de hayatta kalmanız tamamen size kalmış bir durumdu. Bunu karting ile karşılaştırınca kendimi daha güvende hissettim, en azından burada kimse ölmüyordu.” Fullerton toplam 8 şampiyonluk kazandığı 24 yıllık profesyonel karting kariyeri boyunca pek çok büyük kaza atlattıysa da en ağır yaralanması birkaç kaburgasının kırılması oldu. Emekli olduktan sonra padoktan hiç kopmadı ve yeni misyonu olarak, kendisini en az onun kadar başarılı yarışçılar yetiştirmeye adadı. Eski Formula 1 pilotları Paul di Resta ve Anthony Davidson, iki Indianapolis 500 galibi Dan Wheldon, yine iki Le Mans 24 Saat galibi Allan McNish ile geçtiğimiz yıl Indycar’da başına kanat parçası düşüp hayatını kaybeden Justin Wilson onun en bilindik öğrencileri arasında yer alıyor.

senna-fullerton-4

Terry Fullerton, efsanevi dünya şampiyonu Ayrton Senna‘nın karting döneminde takım arkadaşı olduğu günleri özlemle anıyor. 1978’de DAP Karting Takımı’na transfer olduğu zaman daha 18 yaşında olan Senna’yı şöyle tanımlıyor: “O normal bir pilot gibi değildi. Çok yoğun, biraz sessiz, biraz da ciddiydi. Ama çok zekiydi.”

Takımın o yıl gerçekleştirdiği İspanya testlerinde çaylak Senna, nispeten daha deneyimli Fullerton’u geçmeyi başarmıştı. Gün sonunda Fullerton bir dakika durarak kendi kendine “Bu çocuk biraz özel” dedi. İngiliz pilot şimdi geriye dönüp baktığında Senna’ya yakın insanların onun hakkında hemen hemen benzer şeyleri düşündüğünü iddia ediyor.

Peki Terry Fullerton‘un içinde üst düzey şampiyonalarda yarışmadığı için bir pişmanlık var mı? Bu konuda onun cevabı çok net. “Senna pistte hayatını kaybettikten sonra, gerçekten pişman değilim.”

Kaynak: Jalopnik

Batuhan Karalar

Otomobiller içimde bitmek tükenmek bilmeyen bir tutku cevheri. Bu cevher, OTOPARK.COM ailesine katılmam ile beraber açığa çıktı. Yazdıkça daha çok şey öğreniyorum ve bu da otomobiller ile olan bağımı daha da kuvvetlendiriyor.

İlgili Makaleler

3 Yorum

  1. Vay be , her zaman böyle adamları sevmişimdir , ailesi için hayallerinden vazgeçen adamlar…
    Düşünsenize bu adamın formula 1 pilotu olduğunu , hemen herkese toz yuttururdu .
    Ayrton Senna – Niki Lauda – James Hunt üçlüsü favorimiz ama şimdi bu dayıyı da ekleyecem 😀

  2. “I started racing go-karts. And I love karts. It's the most breathtaking sport in the world. More than F1, indeed, I used to like it most.” – Ayrton Senna

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu