Konuyu daha erken açmam gerekirdi ancak motor işinde çok acemiyken hakkında birşeyler yazmak istemedim @Mt.Akina hocamın affına sığınıyorum tekrardan
Zamanında motor kullanmasam da severek izlediğim ve bu motoru almamda, bu işe başlamamda en büyük paya sahip olan "Altın Elbiseli Adam" Barkın Bayoğlu abimi anmadan geçmek istemedim, mekanı cennet olsun.
Aslında Peugeot Kisbee 50cc alıp okula gidip gelme amacıyla bulaştım motor işine. Isparta'da okuyorum bir gün çarşıda öylesine ehliyet kursuna girip fiyat sormamızla olaylar başka yerlere geldi B ehliyete A2 ekletmek için kurs sadece 350 TL isteyince gidelim vakit geçer kafasıyla kayıt olduk Hayatımda ilk kez motora ehliyet kursunda bindim daha önce ne artçı ne sürücü olarak deneyimim yoktu, motorda feleğin çemberinden yatarak geçmiş bir Mondial Zone 180 idi. İyi kötü düşe kalka 1 hafta aralıksız kursa gidip gelerek biraz öğrendim ve sınavı geçip ehliyeti aldım. Daha sonra da biraz araştırma yapıp fiyatına göre güvenlik öğeleri en yüksek olan MT Revenge kask aldım daha sonra Revit Airforce Mont Five Gloves eldiven derken hala ortada motor yoktu Bir süre arkadaşlar tarafından dalga konusu olduk tabi; memlekete giderken otobüste tak ne olur ne olmaz vs
Önceden de yolunu yapmıştım, okula gidip gelmeye kullanacağım araç çok masraflı olur okul bitince satarız gibi mantık açısından olumlu yerlerden yürüdüm her seferinde. Küçük şehirde gerek yakıt tüketimi olsun gerek sağladığı zaman tasarrufu gerçekten bir ihitiyaçtı aslında. Bu ikna sürecinin en sıkıntılı kısmı kaza, onu da Isparta'da kullanacağım için herkes motor kullanıyor buralarda trafik yok dümdüz yer gibi şeyler diyerek halletmiştim. Bir şekilde aldıktan sonra kazasız belasız ekipmanınızla kullandığınız zaman ailenizin size güveni geliyor zaten. Başta çok karşı çıkmışlardı tabii ama şimdi 2. motoru aldık çok şükür
Bütçem yaklaşık 9 civarındaydı, en büyük sorulardan biri sıfır mı ikinciel mi ? Ben acemi olduğum için ikinciel bir motor alıp öğrenmek istedim. Çünkü yatmalar kalkmalar kesin olacaktır gözüyle bakıyordum olaya ve satarken zarar etmeyeceğim bir model istiyordum.
Araştırmalar devam ederken rahmetli Barkın abinin CF Moto videolarını izledim ve bayide de biraz inceledikten sonra "Cin malı alınır mı gardşm barayı cobe mı adcan" diyenlere kulağı tıkayıp bu motoru almayı kafaya koydum. Bu süreçte sarı sitede ne kadar CF Moto 150NK var hangisi nereye satıldı ne problemi vardı plakasından yada ufak detaylarından hepsini biliyordum artık İstanbul'da bir motor almaya karar verdim ancak satan kişi 3 gün bizi oyalayıp ortadan kayboldu iyi ki de kaybolmuş
Motor bakmaktan artık bıkıp tam vazgeçtiğim zamanlarda Antalya'da bir ilan gördüm, 800 KM'de ve çok temiz duruyordu ancak fiyatı 10.000 TL olduğu için fazla geliyordu. Uzun pazarlıklar sonucu 9.250 TL'ye satıcı ile anlaştık ve arkadaşımla Isparta'dan binip gittik. Araç geldiğinde debriyaj maneti yerinde yoktu ve ruhsatı kayıptı Zaten stres katsayım zirveye ulaşmışken baygınlık derecesine gelmişti, ilk gittiğimiz noterde satışı yapamadım sonra ilin diğer ucuna başka noterde satışı alabildik ki burayı zaten hala anlamış değilim.
İlk karşılaşma
Bu sayede hayatımın ilk taşıtını almış bulundum plaka değişikliğinden dolayı eski plakayı verdik ve yenisi için kağıt aldık ancak şöförler odasına yetişemedik. Aracı plakasız götürmek istemediğim için otobüsle götürme niyetindeydik. Yalvar yakar geldiğimiz otobüsle anlaştık ama bir türlü motoru otogardan içeri sokamadık. Şöförü uzun ikna çabalarım sonucunda otogar çıkışında köşeden bizi aldı ve motoru otobüsün bagajına koyduk. Bu arada otobüsle motor taşımayı düşünenler için Travego bagajı en yüksek otobüs ve bu iş için en müsait olanı.
Her neyse otobüse motoru koyduk yanımızda bir dünya battaniye ip halat şöför bağlamaya gerek yok bu böyle gider dedi, olurdu olmazdı derken şöföre bende motorla bagajda gitmek istediğimi söyledim olur dedi Antalya'dan Isparta'ya otobüsün bagajında motor ile beraber 2 saat civarı bir yolculuk yaptım, çok da kötü değildi aslında retarder sesini yakından dinlemek isteyenler için güzel seçenek
Isparta'dan İstanbul'a götürürken, bu sefer hazırlıklıydık önceden ayarlamıştım
Motoru bir yerini kırmadan Isparta'ya getirdik, düşük km'de ancak uzun süre yatmış bir motordu hemen plakamı alıp bakımını yaptırdım. Debriyaj manetini değiştirdim ancak servis iyi değildi. Usta genelde CG motorlara baktığı için biraz zorlamıştı bizi, lift falan hak getire göz kararı yağ koyan bir yer düşünün
Hikayeleri geçip test kısmına bakmak isteyenler direk buradan başlayabilir
Gelelim motorun özelliklerine.
CF Moto aslında ATV, UTV'leri ile ünlü ve farklı markalarında montajlarını gerçekleştiren büyük bir firma. Motor piyasasına tam anlamıyla yeni girmiş diyebilir. Ülkemize UMA yani Mondial tarafından getiriliyor. Servis hizmetini de gene aynı firmanın bayileri veriyordu ve genel olarak memnun olan pek yok. Bakım aralıkları çok kısa. Yedek parça fiyatları oldukça yüksek bu durumu sürekli düzelteceklerini söylüyorlar ama bir aksiyon göremedim ben.
Son bakım yaptırdığım yer MOTO ARAS Kadıköy'dü ve CF için sanırım bakım yaptırılacak en iyi yer.
Motorun teknik özelliklerinden başlamak gerekirse rakiplerinden en büyük farkı sıvı soğutma ve enjeksiyon sistemine sahip olması. Bunun çok fazla faydasını gördüm, soğuk havalarda ilk çalıştırma olsun trafikte hararet olsun gerçekten farkediyor. Kullanılan enjeksiyon sistemi BOSCH olduğu için Çin'li arkadaşları gibi enjeksiyon arızaları yaşanmıyor. Uzun yol yaptım diyemem en uzun yaptığım yolculuk Dilovası-Beylikdüzü oldu3 saat civarı sürdü ve genelde trafiğe girdim dur kalk vs bir sıkıntı yaşamadım.
Çekiş olarak emsallerinden daha iyi yürüyordu. Net karşılaştırabiliyorum çünkü yakın arkadaşımda da 150 cc bir motor vardı sürekli beraber geziyorduk. Son hız olarak ben 126 gördüm zaten kesiciye giriyor direk 125'den sonra. Motor için 13-14 hp civarında olduğu söyleniyor çoğu yerde, Avrupa'da ufak motor ehliyetiyle kullanılabilmesi için 11.8 gösterilmiş.
Yakıt tüketimi olarak gerçekten müthiş az yakan bir motordu. 150 cc olduğu için yürütmek için mecbur sıkarak kullanıyordum ve ortalamam genel olarak 2.5 lt civarındaydı hiç üstünü görmedim diyebilirim.
Motorun en çok memnun olduğum yanı ise sürüşü diyebilirim. KTM'nin tasarımlarını yapan KISKA tarafından tasarlanan bir model 150 NK ve sürüş karakteri 125 Duke'lara çok benzediği söyleniyor. Kullanırken gerçekten eğleniyordum ama çok hafif çok kıvrak tam bir başlangıç motoruydu. Tek kötü yanı büyük frenlere sahip olup kötü bir lastik ve abs'siz oluşuydu. Gerçekten acemiyken ani frenlerde çok fazla düşme tehlikesi yaşatıyordu. Arkada da disk fren mevcut, biraz ayarından mıydı neydi anlamadım ama yanlamaya çok müsaitti cart diye kitliyordu CF'den inip Mondial'e falan binince gerçekten binekten ticariye binmiş gibi hissediyordum
Tasarım tabii ki görecelidir ama benim hoşuma gidiyordu. Oldukça dikkat çekiyordu, özellikle rengi insanlar tarafından merak edilen bir konuydu. Sen mi boyattın abi gibi sorularla çok karşılaştım Sportif alımlı bir görüntüsü var motorun hatta görüp kaç basıyo diyenlere 120 civarı diyince baya üzüyordu şekle bakınca bi 200 bekliyorlar sanırım
Benim motorum vites göstergeli olan mavi süspansiyonlu modeldi. Acemiler için bence vites göstergesi olmazsa olmaz diyebilirim, kaçtaydım ben derken yanlış bir vites düşürmenizde arkayı kitleyip asfaltla yakın temaslar yaşayabilirsiniz Vites göstergesi demişken şanzımanı da gerçekten Çinli'den beklenmeyecek kalitedeydi. Arada boşlar, saçmalamalar olmuyordu o konuda da beni memnun etmişti. 6 vites olmasından mütevellit hızlı devirlenen ve sürekli vites isteyen bir motordu, 90-100 seyirlerinde 6 ileri olması size avantaj sağlıyordu titreşim ve konfor açısından.
Motorda Spor ve Eko olmak üzere 2 mod vardı ancak ben hiç bir fark hissetmedim desem yalan söylemiş olmam
Artçı ile kullanmayı düşünen arkadaşlar varsa 2-3 kere daha baksın bence, çünkü yer yok gibi bir şey en fazla 10 bilemedin 15 km sonra artçı arkadaşınız kulaklarınızı çınlatabilir. Bir de benim çok keşke olsa dediğim ufakta olsa bir bagaj kısmı yoktu motorda. Artçı koltuğu yandan anahtarla açılıyordu ancak sigortalar çıkıyor direk karşınıza ruhsat bile zor girer. Disk kilidini cebimde taşımaktan sıkılmıştım.
Egzoz sesi de güzeldi tam kararında patırtısı az tok bir sesi vardı kapalı alanlarda eğlendiriyordu özellikle
3000 km kullandım bunun yaklaşık 2000'i İstanbul'da. Zaten bu motoru değiştirmemin en büyük sebeplerinden biri İstanbul'un trafiği. Hacminden dolayı yaptığı hız belli bu aracın sonuçta ama 100-120 ara hızlanma ihtiyaçlarında gerçekten size cevapsız kalabiliyor, hele bir rampa varsa Travego'ların Axor'ların tacizine uğruyorsunuz. Adamlar frene basmamak için sizi ezmeyi göze alıyor resmen, o anda arayı açmak için güce ihtiyacınız oluyor ve 150cc'nin karanlık tarafıyla başbaşa kalıyorsunuz. Sürekli ekşın olan trafikte, ülkemizin güzide asfaltında ani frenlerde (özellikle arka) de sıkıntılar artmaya başladığı için kafamda olan 250cc terfisine biraz hız vermiş bulunduk
Motorda yaşadığım tek arıza diyebileceğim olayı yıkadıktan sonra arıza ışığının yanmasıydı. Servise götürdüğümde "Abi bunlarda böyle 1-2 haftaya söner" cevabını almıştım ki hakkaten öyle oldu
Motoru geçtiğimiz haftalarda Gebze'de bir arkadaşımıza sattım, o da benim gibi yeni başlayan hevesli biriydi. Allah kazasız belasız kullanmayı nasip etin ona da tekrardan.
Artılar:
Tasarım
Enjeksiyon-Sıvı Soğutma
Yakıt Tüketimi ve Performans
Sürüş Zevki, Başarılı Şasi-Süspansiyon Sistemi
Eksiler:
Yetkili Servis
Pahalı Yedek Parça
ABS'siz Oluşu ve Naylon Lastikleri
Artçı konforu ve olmayan bagaj
Almak isteyen arkadaşlar varsa gerçekten önerebileceğim bir başlangıç motorudur fiyatına göre. Dengede durmayı, viraja girmeyi vitesleri gerçekten öğrenebileceğiniz duruşuyla da sizi üzmeyecek iyi bir seçim hele ki iyi bir lastik aldığınızda çok daha severek kullanacağınız bir motor olacaktır. Ben aldım kullandım-öğrendim ve çok şükür kazasız belasız zarar etmeden sattım. Memnun kaldım.
Lafı biraz fazla uzattım kusura bakmayın ilk uzun yazımdı.
Zamanında motor kullanmasam da severek izlediğim ve bu motoru almamda, bu işe başlamamda en büyük paya sahip olan "Altın Elbiseli Adam" Barkın Bayoğlu abimi anmadan geçmek istemedim, mekanı cennet olsun.
Aslında Peugeot Kisbee 50cc alıp okula gidip gelme amacıyla bulaştım motor işine. Isparta'da okuyorum bir gün çarşıda öylesine ehliyet kursuna girip fiyat sormamızla olaylar başka yerlere geldi B ehliyete A2 ekletmek için kurs sadece 350 TL isteyince gidelim vakit geçer kafasıyla kayıt olduk Hayatımda ilk kez motora ehliyet kursunda bindim daha önce ne artçı ne sürücü olarak deneyimim yoktu, motorda feleğin çemberinden yatarak geçmiş bir Mondial Zone 180 idi. İyi kötü düşe kalka 1 hafta aralıksız kursa gidip gelerek biraz öğrendim ve sınavı geçip ehliyeti aldım. Daha sonra da biraz araştırma yapıp fiyatına göre güvenlik öğeleri en yüksek olan MT Revenge kask aldım daha sonra Revit Airforce Mont Five Gloves eldiven derken hala ortada motor yoktu Bir süre arkadaşlar tarafından dalga konusu olduk tabi; memlekete giderken otobüste tak ne olur ne olmaz vs
Önceden de yolunu yapmıştım, okula gidip gelmeye kullanacağım araç çok masraflı olur okul bitince satarız gibi mantık açısından olumlu yerlerden yürüdüm her seferinde. Küçük şehirde gerek yakıt tüketimi olsun gerek sağladığı zaman tasarrufu gerçekten bir ihitiyaçtı aslında. Bu ikna sürecinin en sıkıntılı kısmı kaza, onu da Isparta'da kullanacağım için herkes motor kullanıyor buralarda trafik yok dümdüz yer gibi şeyler diyerek halletmiştim. Bir şekilde aldıktan sonra kazasız belasız ekipmanınızla kullandığınız zaman ailenizin size güveni geliyor zaten. Başta çok karşı çıkmışlardı tabii ama şimdi 2. motoru aldık çok şükür
Bütçem yaklaşık 9 civarındaydı, en büyük sorulardan biri sıfır mı ikinciel mi ? Ben acemi olduğum için ikinciel bir motor alıp öğrenmek istedim. Çünkü yatmalar kalkmalar kesin olacaktır gözüyle bakıyordum olaya ve satarken zarar etmeyeceğim bir model istiyordum.
Araştırmalar devam ederken rahmetli Barkın abinin CF Moto videolarını izledim ve bayide de biraz inceledikten sonra "Cin malı alınır mı gardşm barayı cobe mı adcan" diyenlere kulağı tıkayıp bu motoru almayı kafaya koydum. Bu süreçte sarı sitede ne kadar CF Moto 150NK var hangisi nereye satıldı ne problemi vardı plakasından yada ufak detaylarından hepsini biliyordum artık İstanbul'da bir motor almaya karar verdim ancak satan kişi 3 gün bizi oyalayıp ortadan kayboldu iyi ki de kaybolmuş
Motor bakmaktan artık bıkıp tam vazgeçtiğim zamanlarda Antalya'da bir ilan gördüm, 800 KM'de ve çok temiz duruyordu ancak fiyatı 10.000 TL olduğu için fazla geliyordu. Uzun pazarlıklar sonucu 9.250 TL'ye satıcı ile anlaştık ve arkadaşımla Isparta'dan binip gittik. Araç geldiğinde debriyaj maneti yerinde yoktu ve ruhsatı kayıptı Zaten stres katsayım zirveye ulaşmışken baygınlık derecesine gelmişti, ilk gittiğimiz noterde satışı yapamadım sonra ilin diğer ucuna başka noterde satışı alabildik ki burayı zaten hala anlamış değilim.
İlk karşılaşma
Bu sayede hayatımın ilk taşıtını almış bulundum plaka değişikliğinden dolayı eski plakayı verdik ve yenisi için kağıt aldık ancak şöförler odasına yetişemedik. Aracı plakasız götürmek istemediğim için otobüsle götürme niyetindeydik. Yalvar yakar geldiğimiz otobüsle anlaştık ama bir türlü motoru otogardan içeri sokamadık. Şöförü uzun ikna çabalarım sonucunda otogar çıkışında köşeden bizi aldı ve motoru otobüsün bagajına koyduk. Bu arada otobüsle motor taşımayı düşünenler için Travego bagajı en yüksek otobüs ve bu iş için en müsait olanı.
Her neyse otobüse motoru koyduk yanımızda bir dünya battaniye ip halat şöför bağlamaya gerek yok bu böyle gider dedi, olurdu olmazdı derken şöföre bende motorla bagajda gitmek istediğimi söyledim olur dedi Antalya'dan Isparta'ya otobüsün bagajında motor ile beraber 2 saat civarı bir yolculuk yaptım, çok da kötü değildi aslında retarder sesini yakından dinlemek isteyenler için güzel seçenek
Isparta'dan İstanbul'a götürürken, bu sefer hazırlıklıydık önceden ayarlamıştım
Motoru bir yerini kırmadan Isparta'ya getirdik, düşük km'de ancak uzun süre yatmış bir motordu hemen plakamı alıp bakımını yaptırdım. Debriyaj manetini değiştirdim ancak servis iyi değildi. Usta genelde CG motorlara baktığı için biraz zorlamıştı bizi, lift falan hak getire göz kararı yağ koyan bir yer düşünün
Hikayeleri geçip test kısmına bakmak isteyenler direk buradan başlayabilir
Gelelim motorun özelliklerine.
CF Moto aslında ATV, UTV'leri ile ünlü ve farklı markalarında montajlarını gerçekleştiren büyük bir firma. Motor piyasasına tam anlamıyla yeni girmiş diyebilir. Ülkemize UMA yani Mondial tarafından getiriliyor. Servis hizmetini de gene aynı firmanın bayileri veriyordu ve genel olarak memnun olan pek yok. Bakım aralıkları çok kısa. Yedek parça fiyatları oldukça yüksek bu durumu sürekli düzelteceklerini söylüyorlar ama bir aksiyon göremedim ben.
Son bakım yaptırdığım yer MOTO ARAS Kadıköy'dü ve CF için sanırım bakım yaptırılacak en iyi yer.
Motorun teknik özelliklerinden başlamak gerekirse rakiplerinden en büyük farkı sıvı soğutma ve enjeksiyon sistemine sahip olması. Bunun çok fazla faydasını gördüm, soğuk havalarda ilk çalıştırma olsun trafikte hararet olsun gerçekten farkediyor. Kullanılan enjeksiyon sistemi BOSCH olduğu için Çin'li arkadaşları gibi enjeksiyon arızaları yaşanmıyor. Uzun yol yaptım diyemem en uzun yaptığım yolculuk Dilovası-Beylikdüzü oldu3 saat civarı sürdü ve genelde trafiğe girdim dur kalk vs bir sıkıntı yaşamadım.
Teknik Özellikleri | |
---|---|
Motor Hacmi | 149.4 cc |
Motor Özelliği | Tek Silindir, Sıvı Soğutmalı, 6 Vites |
Motor Gücü | 11.8hp (8.8kW) @ 8500 rpm |
Tork | 10.7 Nm @ 7500 rpm. |
Maksimum Hız | 120 km/h |
Ağırlık | 142 Kg.(dolu) |
Sele Yüksekliği | 785 mm. |
Yakıt Kapasitesi | 10 Litre |
Ön Lastik Ebatları | 100/80 x 17 |
Arka Lastik Ebatları | 130/70 x 17 |
Çekiş olarak emsallerinden daha iyi yürüyordu. Net karşılaştırabiliyorum çünkü yakın arkadaşımda da 150 cc bir motor vardı sürekli beraber geziyorduk. Son hız olarak ben 126 gördüm zaten kesiciye giriyor direk 125'den sonra. Motor için 13-14 hp civarında olduğu söyleniyor çoğu yerde, Avrupa'da ufak motor ehliyetiyle kullanılabilmesi için 11.8 gösterilmiş.
Yakıt tüketimi olarak gerçekten müthiş az yakan bir motordu. 150 cc olduğu için yürütmek için mecbur sıkarak kullanıyordum ve ortalamam genel olarak 2.5 lt civarındaydı hiç üstünü görmedim diyebilirim.
Motorun en çok memnun olduğum yanı ise sürüşü diyebilirim. KTM'nin tasarımlarını yapan KISKA tarafından tasarlanan bir model 150 NK ve sürüş karakteri 125 Duke'lara çok benzediği söyleniyor. Kullanırken gerçekten eğleniyordum ama çok hafif çok kıvrak tam bir başlangıç motoruydu. Tek kötü yanı büyük frenlere sahip olup kötü bir lastik ve abs'siz oluşuydu. Gerçekten acemiyken ani frenlerde çok fazla düşme tehlikesi yaşatıyordu. Arkada da disk fren mevcut, biraz ayarından mıydı neydi anlamadım ama yanlamaya çok müsaitti cart diye kitliyordu CF'den inip Mondial'e falan binince gerçekten binekten ticariye binmiş gibi hissediyordum
Tasarım tabii ki görecelidir ama benim hoşuma gidiyordu. Oldukça dikkat çekiyordu, özellikle rengi insanlar tarafından merak edilen bir konuydu. Sen mi boyattın abi gibi sorularla çok karşılaştım Sportif alımlı bir görüntüsü var motorun hatta görüp kaç basıyo diyenlere 120 civarı diyince baya üzüyordu şekle bakınca bi 200 bekliyorlar sanırım
Benim motorum vites göstergeli olan mavi süspansiyonlu modeldi. Acemiler için bence vites göstergesi olmazsa olmaz diyebilirim, kaçtaydım ben derken yanlış bir vites düşürmenizde arkayı kitleyip asfaltla yakın temaslar yaşayabilirsiniz Vites göstergesi demişken şanzımanı da gerçekten Çinli'den beklenmeyecek kalitedeydi. Arada boşlar, saçmalamalar olmuyordu o konuda da beni memnun etmişti. 6 vites olmasından mütevellit hızlı devirlenen ve sürekli vites isteyen bir motordu, 90-100 seyirlerinde 6 ileri olması size avantaj sağlıyordu titreşim ve konfor açısından.
Motorda Spor ve Eko olmak üzere 2 mod vardı ancak ben hiç bir fark hissetmedim desem yalan söylemiş olmam
Artçı ile kullanmayı düşünen arkadaşlar varsa 2-3 kere daha baksın bence, çünkü yer yok gibi bir şey en fazla 10 bilemedin 15 km sonra artçı arkadaşınız kulaklarınızı çınlatabilir. Bir de benim çok keşke olsa dediğim ufakta olsa bir bagaj kısmı yoktu motorda. Artçı koltuğu yandan anahtarla açılıyordu ancak sigortalar çıkıyor direk karşınıza ruhsat bile zor girer. Disk kilidini cebimde taşımaktan sıkılmıştım.
Egzoz sesi de güzeldi tam kararında patırtısı az tok bir sesi vardı kapalı alanlarda eğlendiriyordu özellikle
3000 km kullandım bunun yaklaşık 2000'i İstanbul'da. Zaten bu motoru değiştirmemin en büyük sebeplerinden biri İstanbul'un trafiği. Hacminden dolayı yaptığı hız belli bu aracın sonuçta ama 100-120 ara hızlanma ihtiyaçlarında gerçekten size cevapsız kalabiliyor, hele bir rampa varsa Travego'ların Axor'ların tacizine uğruyorsunuz. Adamlar frene basmamak için sizi ezmeyi göze alıyor resmen, o anda arayı açmak için güce ihtiyacınız oluyor ve 150cc'nin karanlık tarafıyla başbaşa kalıyorsunuz. Sürekli ekşın olan trafikte, ülkemizin güzide asfaltında ani frenlerde (özellikle arka) de sıkıntılar artmaya başladığı için kafamda olan 250cc terfisine biraz hız vermiş bulunduk
Motorda yaşadığım tek arıza diyebileceğim olayı yıkadıktan sonra arıza ışığının yanmasıydı. Servise götürdüğümde "Abi bunlarda böyle 1-2 haftaya söner" cevabını almıştım ki hakkaten öyle oldu
Motoru geçtiğimiz haftalarda Gebze'de bir arkadaşımıza sattım, o da benim gibi yeni başlayan hevesli biriydi. Allah kazasız belasız kullanmayı nasip etin ona da tekrardan.
Artılar:
Tasarım
Enjeksiyon-Sıvı Soğutma
Yakıt Tüketimi ve Performans
Sürüş Zevki, Başarılı Şasi-Süspansiyon Sistemi
Eksiler:
Yetkili Servis
Pahalı Yedek Parça
ABS'siz Oluşu ve Naylon Lastikleri
Artçı konforu ve olmayan bagaj
Almak isteyen arkadaşlar varsa gerçekten önerebileceğim bir başlangıç motorudur fiyatına göre. Dengede durmayı, viraja girmeyi vitesleri gerçekten öğrenebileceğiniz duruşuyla da sizi üzmeyecek iyi bir seçim hele ki iyi bir lastik aldığınızda çok daha severek kullanacağınız bir motor olacaktır. Ben aldım kullandım-öğrendim ve çok şükür kazasız belasız zarar etmeden sattım. Memnun kaldım.
Lafı biraz fazla uzattım kusura bakmayın ilk uzun yazımdı.
Son düzenleme: