- Ayarsız far, özellikle göz yakan ayar tutmayan çakma xenon kullananlar delirtir. Bunlara ve gereksiz arkadan taciz edene yol verir, arkasına geçer uzunları yakarım, acımam. Kendi arabamın aldığımda üstünde olan xenon'ları beni utancımdan yerin dibine soktu da hiç acımadım, çıkarıp attım. Herhangi bir prestij kaybım olmadı.
- Kazaya sebebiyet verecek şekilde sıkıştırarak makasa kalkışan sonradan görme zenginler. BMW markasından soğuttular beni. Tehlikeli derecede hareketler yapmadan makas atana ses çıkarmıyroum. Ama altındaki pahalı BMW'ye güvenenlere gücümün yettiğince yol vermem.
- Emniyet şeridinden gidenler. Gerçek ambulans, itfaiye, polis vb. araç değilse kesinlikle yol vermem. Kapalı camının arkasından elini parmağını sallayarak tehdit eden makam şöförü bile oldu. Hayatta yol vermem.
- Sol şeritteyken önümde trafik yavaşlatan tır veya 50 metre ileride kırmızı ışıktan duran trafik varken arkadan selektörlü kornalı taciz eden "gerizekalılar"a da kayıtsız kalamıyorum.
- 10 yıl önce yolda görse sahibine küfredeceği arabaları sonradan para görüp alabilmiş bazı görgüsüz hanımlar... Hem arabayı şuursuzca kasap gibi kullanıyor, hem de trafik kurallarından bihaber... Her yer kendilerininmiş gibi giden ve önleri kesilirse çirkeflik yapan edepsiz kişilere de sadece kadın oldukları için efendi davranamıyorum.
- Bu hanımların bir de yaya versiyonları var. Kendileri yanlışlıkla kaldırımdan gidiyorsa bile küçük çocuğunu mutlaka yol tarafında taşır. Dümdüz pırıl pırıl yürünebilen kaldırım varken yoldan bebek arabasıyla giden ve yaya geçidi olmayan yerlerde yola bakmadan bebek arabalarıyla yola fırlayan anne müsveddelerine çocuklar korkmasın diye korna çalmıyorum. Ama dayanamıyorum ağzımı bozuyorum. Gördüm mü 1km öteden kendimi her türlü saçma hareketlerine hazırlıyorum.
- Eskiden yolların kasapları halk otobüsleri, gebze-harem minibüsleri ve taksiciler olarak bilinirdi. İnanın çoğuyla rahat şekilde anlaşabiliyorum ve kolay kolay beni sıkıştıran tehlikeye atan pek çıkmıyor. Yeni cellat trendi filo kiralama plakalığına sahip beyaz şirket araçları ve beyaz Ducato, Sprinter tarzı okul taşıtları.
Şirket araçlarını kendi arabaları gibi kullanmayan terbiyesizleri hem kıymet bilmez emanete hıyanet eden tipler olarak görüyorum, hem de keçinin yemesini bilmediği ot başını ağrıtır misali başka canları yakma potansiyelleri yüksek olduğu için şiddetle kınıyorum.
Okul taşıtları ise yeni peydah oldu. Benim çocukluğum öğrenciliğim zamanındaki okul taşıtları bugünkü gibi sıkı denetimli, kemer zorunluluğu olan araçlar değildi ama şoförü "ben bu araçta emanet çoluk çocuk taşıyorum" diye düşünür, iki kat dikkatli giderdi. Şimdikiler kargo şirketlerinin araçlarından beterler ve gerçekten trafiği tehlikeye atacak hareketler yapıyorlar. Can taşımasalar kendilerine acımam, araçlarındaki masum canlara dua etsinler.
- Bir de kırmızı ışık ihlali yapanlara deliriyorum. Tahammül edilemez bir ihmalkârlık, mermiye kafa atmakla eşdeğer bir şey.
Acemi sürücülere asla kızmam, yardımcı bile olmaya çalışırım. Sol şeridi kapatanlara, aynalarında makyaj tazeleyen hanımlarımıza, sinyal unutan asfalta adapte olamamış tiplere filan en fazla sitemkâr olurum. Apaçilikten, eğitimsizlikten veya gençlikle tecrübesizliğin harmanlanmasıyla araçlarının limitlerini hiçe sayan tiplere karşı da temkinli olurum, hemen art niyete yormam. Nefret ettiğim söylenemez. Ama yukarıda madde madde saydığım tipler tamamen art niyetli oldukları için çıldırıyorum.