En hoşlanmadığınız araba markaları

[omrcetin]

Forumun haz etmediği markaları merak ettim. Gerek tasarım, gerek fiyat-performans olarak değerlendirdiğimde Seat, Skoda, Alfa Romeo, Opel markalarına nedense hiç ısınamıyorum. Bu gibi markaları kötülemek için değil ama her zaman gücüm varsa alternatifine yöneleceğim kesin.

 

[Toprak]

Genel bir markadan söz etmem pek mümkün değil ama en genel söyleyebileceğim opel olur birkaç modeli hariç tercih etmeyeceğim markadır kendisi

Ekleme yapayım aklıma geldi; HONDA, genel olarak çok yüksek ihtimalle en azından şuana kadar çıkmış modellerinden hiçbirine sahip olmayı istemeyeceğim arabadır şu piyasa şartlarında

 

[Kagan]

Bir opel sadece senin araban değilse iyidir, sahip olunca değil.

 

[Sailor]

Günümüz ekonomisinde yavaş yavaş markalardan önce fiyat konusu daha önemli olmaya başladı. Tabi markaların işbirlikleri konusuda var. mercedes amblemine sahip reno motorlu araçlar , vag grubunun tıpatıp benzerlikleri , opel markasına pejo sahip olduktan sonra yeni corsanın pejo 208 alt yapısına sahip olması, 3008 - c5 -grandland kardeşliği gibi durumlar var. Bu tip ortaklıkların olmadığı , daha özenilmis araçlara sahip olmak bugun hic kolay değil. Tr bazında seçebileceğimiz şey amblem olur. Alt takım veya sürüş dinamikleri değil ne yazik ki.

 

[Cenk]

Direkt marka bazında hiç birine bir ön yargım yok. Genelde ben model model değerlendirmeye çalışırım. Ama bana genel sürüş kalitesi anlamında hitap etmeyen ve sürüş kalitesinden sonra gelen bazı kriterlerime göre satın alma konusunda çekimser kalacağım markaları saymam gerekirse; Suzuki, Dacia, Nissan, Citroen, Skoda, Seat, Fiat şeklinde sıralayabilirim.

Bunlar arasından Skoda'yı belki biraz ayırabilirim. C segmentinde Octavia'yı bir çok rakibine tercih edebilirim ama D segmentte Superb'i ancak Talisman yerine seçerdim. Fiat'ta mesela 124 ve 500x severim. Ama diğerlerine pek sıcak değilim. Dediğim gibi model bazında değerlendirmeye çalışıyorum biraz daha.

 

[diablo1905]

Marka - model bazlı çok söyleyebilirim ama genel olarak Seat'ı sevemedim bir türlü

 

[QuadriFoglio Verde]

toyota (türkiyeye getirdiği arabalar ruhsuz ve kalitesiz kim bu markayı niye alır cidden bilmiyorum)
Volkswagen (dok gapı sesi)
Seat (volkswagen ama dok gapı sesi de yok)
Audi (daha dok gapı sesi)
Ford (sürüşü dinamik ama bana hep itici gelmiştir tasarımlarını beğenmem)
Hyundai (sadece sevmiyorum sebepsiz)
Mitsubishi (subaru imprezaları aslan gibi üretiyor spor araba da yapıyor bunlar da anca eclipse cross üretsin)
Fiat( sanırım bir şey yazmaya gerek yok)

 

[sputnik]

Araçlara marka marka değil model model bakmayı tercih ediyorum.

Genel olarak bakarsam ise abartılan markalara antipati duyuyorum. Yani markaya değil kitlesine antipati duyuyorum. Başta dediğim gibi, bu antipatinin nedeni markalar değil onu ilahlaştıranlar.

İlla bir marka(lar) yazmak gerekirse "yaşadığımız ülkeye ve markaların şu anki ürün gamlarına bakınca" Seat (belki yeni Leon olabilir), Ford, PSA (Peugeot-Citroen-Opel) markalarından araç almayı düşünmem.

 

[mtb_rider]

1-Honda - Hiç kullanmadım diyebilirim. İç ve dış tasarım beğenebildiğim tek bir aracı yok. Bu nedenle sevmiyordum. Bir kere satın alımına tanık oldum. Bayinin tavrı çok çirkindi.
2-Toyota - Honda gibi beğendiğim tek bir modeli yok. Arkadaşım için bir kaç kez bayiye gittim. Adam yerine koymadılar bile. Rezalet bir marka anlayışı var.
3-Nissan - Qashqai kullandım. Uzunca bir yol yapmıştık. Dış tasarım eh olsa da içerisi tamamen reno hissiyatı vermişti. Buz gibi soğudum kendisinden. Diğer modellerinde de bana hitap eden bir şey yok.
4-Citroen - Her anlamda öte dursun. Yer yüzünün en çirkin, kaba saba araları bu markada. 2020 C4 cactus kullandım 1 ay. Allah'ım esirgesin...
5-Dacia - Allah korusun !
6-Mercedes - İç dış hiç bir aracı hoşuma gitmiyor. Bir kaç modelini kullanmışlığım var. Ne bilim. Keyif alamadım.

ay lav KIA,

 

[Munferit]

Almam, kullanmam dediğim hiç bir araba yok.
Yeter ki mantıklı fiyatta, işime gelen özellikler de olsun.
Örn. Leon'u hiç sevmem ama son kasasıyla beraber, mantıklı fiyatıyla neden olmasın. O fiyata Leon alırım.

Yerli üretim yapan markalara da ekstra sempati besliyorum. Fiat, Renault, Hyundai, Toyota gibi... Sıfır tercihi sırasında önceliği yerli modellere veririm sanırım.

Kısaca ihtiyacıma bakarım, fiyata bakarım. Denklemime oturuyorsa alır geçerim marka model umrumda olmaz.

 

[NERIF]

Toyotanın yeni tasarım algısı çok uyuzuma gidiyor. Çok aşırı gereksiz detaylar ekliyorlar Ayrıca Nissanda çirkinleştirenlerden. Eski Xtraillere vs bakıyorum bide şimdikilere bakıyorum...Ben sade görüntü seviyorum arkadaş bak 508 insignia vs vs ne güzel gözüküyor toyotaya bakıyorum içim bi kötü oluyor. Bmwnin tasarımlarınıda klişeleşmiş buluyorum bu 3 ü dışında pekte rahatsız olmuyorum açıkcası Dacia bile (nefret ederim marka olarak ) toyotadan daha cazibeli arabalarla giriyor yeni seneye.

 

[Mt.Akina]

Direkt marka bazında hiç birine bir ön yargım yok. Genelde ben model model değerlendirmeye çalışırım.

Çok güzel özetlenmiş düşüncem, bende hem fikirim marka bazında hiçbir ön yargım yok çünkü her markanın güzel modeli de var gereksiz modeli de var.

Ama uluslararası olarak bakarsak Bentley ve Lamborghini'yi sevemiyorum, birinde aşırı bir U.K milliyetçiliği ile harmanlanan lüksten başka gayesi olmayan ağır siklet şampanyavari aristokrasisiyle fakirler ölsün egosunun olduğu otomobiller görürken öteki markaya bakarken de richie kidlerin ''oo makas kapılara bak broo oh yeah'' havasından dolayı gözümde değeri olmayan otomobillerden.


Bentley ...

Lamborghini...

Ulusal bazda ise almam diyebileceğim bir marka yok, burun kıvırma lüksümüz yok. Tabii ki de birini diğerinden daha az sevdiğim marka var ama model daha önemli oluyor mesela Fiat'tan örnek verecek olursam, Linea'ya binmek yerine tereddütsüz çok çok daha eski otomobillere binmeyi yeğlerim, fakat bu Fiat markasından hoşlanmadığım anlamına gelmiyor çünkü aynı şekilde Panda, 124 Spider, 131, Bravo... gibi modellerine ise severek binerim. Renault'da da bu durum Symbol ile örneklendirilebilir, diğer Renault'larda benim için çok büyük sıkıntılar yokken Symbol görünce o baklava dilimli ambleme acıyorum.

 

[Akın]

En doğrusunun model bazında bakmanın olduğuna katılıyorum ama Cherry, Geely, Daihatsu, Daewoo, Tata, Gaz, Proton, Mahindra gibi markalara hiç ısınamıyorum.

 

[Cenk]

Çok güzel özetlenmiş düşüncem, bende hem fikirim marka bazında hiçbir ön yargım yok çünkü her markanın güzel modeli de var gereksiz modeli de var.

Ama uluslararası olarak bakarsak Bentley ve Lamborghini'yi sevemiyorum, birinde aşırı bir U.K milliyetçiliği ile harmanlanan lüksten başka gayesi olmayan ağır siklet şampanyavari aristokrasisiyle fakirler ölsün egosunun olduğu otomobiller görürken öteki markaya bakarken de richie kidlerin ''oo makas kapılara bak broo oh yeah'' havasından dolayı gözümde değeri olmayan otomobillerden.


Bentley ...

Lamborghini...

Ulusal bazda ise almam diyebileceğim bir marka yok, burun kıvırma lüksümüz yok. Tabii ki de birini diğerinden daha az sevdiğim marka var ama model daha önemli oluyor mesela Fiat'tan örnek verecek olursam, Linea'ya binmek yerine tereddütsüz çok çok daha eski otomobillere binmeyi yeğlerim, fakat bu Fiat markasından hoşlanmadığım anlamına gelmiyor çünkü aynı şekilde Panda, 124 Spider, 131, Bravo... gibi modellerine ise severek binerim.

Bentley, Lambo gibi araçları tabi kullanımlarına göre değerlendiremem. Onlara dair tecrübeler beni aşıyor ama algı olarak İngiliz premium markaları genelde kendilerini ' lüks üstü ' olarak konumluyor. Kraliyet anlayışından gelen bir imaj olsa gerek. Range Rover, Jaguar da mesela diğer premium rakiplerine göre daha farklı bir algı oluşturmaya çalışıyor piyasada. Sanırım otomotiv sektöründe pazarlama anlayışının ötesinde devletler arası bir algı anlayışı da olabilir.

 

[mcb]

Ben de marka ayırmayanlardanım. Her markanın zaman zaman çok iyi işleri olduğunu düşünüyorum. Mesela Renault’ya hiç ısınamadım ama yeni modellerin tasarımını çok beğeniyorum. Ya da eski Renault 5 harika bence. Yine Peugeot hiç sevmezdim son yıllarda muazzam işler yapıyorlar. Citroen’e uzağımdır ama zamanının DS’i devrimsel bir araç, bir önceki kasa C4, daha önceki DS5, şimdiki C5 Aircross falan çok güzel arabalar. Özetle her markanın iyi de kötü araçları var bence. Şu ana kadar tek bir modelini bir şekilde beğenmediğim markalar ise safkan Hint (Tata, Mahindra vs.), İran (Samand) ve Rus (Gaz, Lada) araçları ve bunların dışında Chery ve Geely gibi Çin markaları ve Dacia. Daha beğendiğim modeli yok bu markaların.

 

[mcb]

Direkt marka bazında hiç birine bir ön yargım yok. Genelde ben model model değerlendirmeye çalışırım. Ama bana genel sürüş kalitesi anlamında hitap etmeyen ve sürüş kalitesinden sonra gelen bazı kriterlerime göre satın alma konusunda çekimser kalacağım markaları saymam gerekirse; Suzuki, Dacia, Nissan, Citroen, Skoda, Seat, Fiat şeklinde sıralayabilirim.

Bunlar arasından Skoda'yı belki biraz ayırabilirim. C segmentinde Octavia'yı bir çok rakibine tercih edebilirim ama D segmentte Superb'i ancak Talisman yerine seçerdim. Fiat'ta mesela 124 ve 500x severim. Ama diğerlerine pek sıcak değilim. Dediğim gibi model bazında değerlendirmeye çalışıyorum biraz daha.

Suzuki ve Citroen’i bu listeden ayırırım. Suzuki özellikle sorunsuzluk isteyenler için biçilmiş kaftan. Ucuz ve sorunsuz araçlar üreten bir marka. Kabindeki malzemeler evet rezalet, konforu, güvenliği üst düzey değil ancak bu fiyat düzeyindeki araçlar için bunlar normal. Arabaları genelde tasarım olarak da güzel oluyor. Dacia’nın sorunsuzu ve yakışıklısı diyebilirim.

Citroen ise uçların markası kesinlikle. Bazı modelleri çok güzel bazıları ise çok çirkin. O yüzden marka değil de model olarak değerlendirmek lazım. Eski kasa C4, C2, Xsara, DS gibi harika modellere imza attılar. Son dönemdeki C5 Aircross da sınıfında en mantıklı araçlardan. Çok iyi de bir tarihi var. Konforu hep sınıfının en iyilerinden, sanılanın aksine çok da sorunsuz aslında. Az yakar, az sorun çıkarır, iyi olan modelleri hem şık hem konforludur. Türkiye’de bu arada orijinal servis hizmeti en ucuz olan araba markalarından da biri.

 

[Cenk]

Suzuki ve Citroen’i bu listeden ayırırım. Suzuki özellikle sorunsuzluk isteyenler için biçilmiş kaftan. Ucuz ve sorunsuz araçlar üreten bir marka. Kabindeki malzemeler evet rezalet, konforu, güvenliği üst düzey değil ancak bu fiyat düzeyindeki araçlar için bunlar normal. Arabaları genelde tasarım olarak da güzel oluyor. Dacia’nın sorunsuzu ve yakışıklısı diyebilirim.

Citroen ise uçların markası kesinlikle. Bazı modelleri çok güzel bazıları ise çok çirkin. O yüzden marka değil de model olarak değerlendirmek lazım. Eski kasa C4, C2, Xsara, DS gibi harika modellere imza attılar. Son dönemdeki C5 Aircross da sınıfında en mantıklı araçlardan. Çok iyi de bir tarihi var. Konforu hep sınıfının en iyilerinden, sanılanın aksine çok da sorunsuz aslında. Az yakar, az sorun çıkarır, iyi olan modelleri hem şık hem konforludur. Türkiye’de bu arada orijinal servis hizmeti en ucuz olan araba markalarından da biri.

Fiyat bazında değerlendirme yapmadım. Öyle olsa orada saydığım markaların modellerinin çoğu en sevilenler listesine girer. Sürüşte bir şey sunamayın arabayı ben sevmem. Detaylı konfor, sürüş zevki, viraj limiti, yol tutuş karakteri, yalıtım v.s gibi bir çok sürüş elemanlarının ortalaması alındığında Suzuki'yi herhangi bir yere koyamam. Belki zevkli sürüş için swift'i ayırabilirim ama gerisi anlattığım kriterlerde bana hitap etmiyor. Gerçi ismini verdiğim markalarda ki çoğu modeller bu konuda fazla bir şey sunmuyor.

Citroen'den ise Allah beni ne kadar uzak tutarsa o kadar iyi. Bir kere sıfır alma hatasında bulundum. 2012 C4. Vasat olmayan tek yanı yalıtımıydı. Bu kadar berbat ve gürültü çıkaran süspansiyonları olan, dümenden hallice direksiyonu, virajdan da bir şey anlamayan bir otomobil görmedim. PSA'nın emp platformuna geçene kadar rezalet ötesi sürüşe sahip araçlardı. İlk çıkan DS serileri bile citroen altyapısıyla berbat sürüşe sahipti. Yenilenen modellerle durumu kurtardılar ama yeni DS'leri Citroen markası içine koymadım yorumumda. Son çıkan Suv kasalarda Citroen'in sorunsuzluk durumu ne durumda bilmem ama önceki modellerinde narin alt takımları, sürekli bozulan elektroniklerinden de bıkmış usanmıştım. Dışarıdan bir müdahaleye hiç gelemiyor. Serviste multimedya taktırıyorsun direksiyon tuşları veya başka bir yeri bozuluyor. Yoğunca suyun içine giriyorsun sensör ıslandı diye esp arzıası veriyor. Citroen, Peugeot gibi köklü bir değişim geçirir de anlayışını değiştirirse ne ala. Ama benim satın aldığım dönemki gibiyse hala mümkün değil para verip almam.

Bu aşağıdaki süspansiyon seslerini asfalt yol üzerindeki her çukurda, bozuk yolda alıyorsun. Bazen aracın bir tarafı koptu gibi hissediyorsun. Bunun sevilecek hiç bir yanı yok. O yılların ve aynı altyapıyı kullanan diğer Citroen modellerinde de durum hiç farklı değildi. C3, DS4, DS5, C4 hepsi aynıydı. Yanlış anlaşılmasın araç öyle eski model de değil. Otomobil olarak üretilen son nesil C4

 

[Ugur]

Her arabayla yaşayabilirim, kullanırım, her an her arabayı alabilirim ama bu başlığın da konusu olan bazı markalara ısınamama durumu bende de var.
Benim için bir arabadaki en önemli şeylerden biri süspansiyon kalitesi ve sürüş zevki. Bir arabaya süspansiyon koyuyorsan onun bir amacı olmalı, konfor hedefliyorsa onu yapmalı, yol tutuşu istiyorsa onu yapmalı ama en önemlisi bunların ikisi arasında bir dengeyi bulmaya çalışmalı.

Bazı markalar ve neden sevmediğime gelirsek;

Toyota; hiçbir şekilde arabalarını sevemedim. Arabalarınıza süspansiyon koyun, tasarım olarak ufak tefek bir şeyler yapmaya başladınız yine gelişmeler var ancak şu ana kadar çıkardığınız çoğu arabada tasarım yoktu, düz araba işte dediğim tasarımlardı.

Mitsubishi; evo bitti, mitsubishi de bitti...

Nissan; SUV furyasını başlatan marka sayılır, tabii ki hoşlanmam. Spor modellerini hariç tutarak diyorum bunu, gtr gibi skyline gibi, 200sx gibi efsaneleri de var sonuçta.

Chevrolet; birçok markayı batırdığından ötürü pek hazzetmem. Bununla birlikte Corvette mesela çok severim, hele c3 kasa olacak ki, marşa bas rölanti eşliğinde otur o arabanın karşısında izle.

Suzuki; korkmayın yani birazcık daha kaliteli arabalar üretince zarar etmeyeceksiniz, birazcık kalite, bu arabaların içinde insan yolculuk yapacak. Swift sport hariç tutuyorum yine.

Daewoo gibi, Chery gibi Çinli üreticilerin markaları gibi, Hintli bazı markalar da dahil olmak üzere insan hayatını tehlikeye attığını düşündüğüm markalardan da hazzetmem.

 

[cingoz debriyaj]

Ben arabayı seyehat etmeyi çok sevdiğim için çoğunlukla uzun yol odaklı düşünürüm, tabi bu yol tutuşu sıfır olsun anlamına gelmiyor ama bu yüzden kafamda Opel’e karşı bir önyargım var ( sw bir Insignia istisna olsun) bunun sebebi benim için araba bakımları vs. tam olduğu sürece aklımda tek bir tereddüt bile olmadan kontağı çevirip uzun yola çıkabileceğim bir şey olmalı. Ekstra olarak bu kriterden dolayı bazı fransızları da ekleyebiliriz, Citroen ve Pug gibi. Bu arada Dacialar üretim amaçlarına çok uygun kullanıldığından çok hoşuma gidiyor sadece koltuklarıyla problemim var.
Not: Bütün marka model araçları günün zaman ve şartına göre sahip olabilir yahut kullanabilirim ve bir şekilde eğlenebilirim.

 

[RYAN7R]

Bugüne kadar "ıyyyyy, hayatta binmem" dediğim her arabaya bindiğim için artık bu konuda yorum yapmıyorum