Araç: Renault
Modeli: Laguna 1.9 dci Expression Plus
Yılı: 2005
KM'si: 225.000
Artıları:
+ Mükemmele yakın yol tutuş
+ Düşük yakıt tüketimi
+ Özellikle yürür aksam yedek parça yan sanayisinin bol olması
+ Kullanışlı bagaj
+ Geniş İç Mekan
+ Donanım zenginliği
Eksileri:
- D segmentine göre fazla sayılabilecek trim sesleri
- Yedek Parça pahalılığı
- Kronik bazı problemler (Kart yuvası, hava akışmetresi gibi)
- Kapı döşemesi el freni ve vites körüğü gibi malzemelerdeki çabuk eskime aşınmalar
- Nispeten gürültülü çalışan motor
Araç Hakkında:
Pek çok sanayi ustasının ve çok bilen(!) yurdum insanlarının aksine hacmine ve ağırlığına göre makul sayılabilecek yakıt tüketimi ve bilinçli ellerden alınırsa aile boyu mutlu mesut kullanılabilecek tam bir araba kendisi.
Her fransız gibi gelen trim sesleri ve neden ısrarla hemen her c ve d segment modelde reno tarafından kullanılan o berbat kaplamayı saymazsak keyif kaçıracak yanı pek yok gibi. Karşınızda sattığıma en ama en çok pişman olduğum ve ilk fırsatta almayı düşündüğüm bir model.
Çift bölgeli dijital klima, dünyanın ilk kartla ya da eller serbest anahtarsız çalışma sistemine sahip aracı Laguna 2.
2003-2006 yılları arasında ph1 kasası ülkemizde satışa sunulan ve donanım anlamında zamanının E segmentini zorlayan bu model her D segment reno gibi sınırlı sayıda ve gerçekten güzel bir araca binmek isteyenlerin tercihi olmus.
Donanım paketlerine göre arka makam perdeleri, tek tuşla kapanan camlar, karttan cam ve sunroofu kapama, elektrikli ısıtmalı koltukları, far ve yağmur sensörleri, otomatik kararan iç ve yan dikiz aynaları gibi özellikleri ile Reno 9 ile hasbihal olmuş ülkem insanına uzay mekiği havası yaşatmayı başarabilmiştir.
Donanımlı araba bozulunca fazla masraf çıkarır, bu çok yakar parçası pahalıdır kötülemelerine rağmen kendine has bir alıcı kesimi olan bir araç laguna 2.
Aslında insanlar bir bakıma haklılar. Kronik bazı sorunları da yok değil, her ne kadar bunlar kullanıcı kaynaklı olsada...
Misal hemen her 1,9 dci kullanıcısının başına gelen hava akışmetresinin bozulup arabayı aptallaştırması, kart yuvasının içindeki plastik tırnakların kırılması ve aracın kartı ya hiç okuyamaması ya da yanlış algılaması sonucu aracın çalışamaması (normalde kart yuvasına takılır ve düğmeye basılıp bırakılır araç kontağı açıp kendisi çalışır, lakin arızalı kart yuvası olan araçlarda çalışana dek start stop tuşuna basılı tutmak gerekiyor, alırken buna dikkat.) yahutta normal şekilde çalışmaması, zamanla hiç el değmeyen vites ve el freni körüklerindeki o deri (!) malzemenin pul gibi dökülüp bez parçası olarak kalması ve özellikle kapı kolları ve orta konsoldaki o zamanla yapışkan hale gelip soyulan berbat kaplama gibi şeyler.
Bunlar tabiiki çözümü olan şeyler olsa da insan D segment araca biniyorum havasına girince özelliklede sıfır alındıktan sonra haliyle can sıkabiliyor. Ama 2. elde fiyatından çok daha fazlasını veren bir araç olması sebebiyle kullanıcısını genelde ziyadesiyle memnun edebiliyor.
Kullanılan motor bazı opel ticari modellerinde de kullanılması ve bazı yürür parçalarınında keza volvo ve opel modelleriyle aynı olması nedeniyle özellikle yürür parçalarda yedek parçası oldukça bol. Motor performansı üst düzeyde ve özellikle modifiye tutkunları için güzel bir seçenek. Her ne kadar standart hali ile o performans hissiyatını biraz az hissettirse de test esnasında rolling yapılan euro 5 motor 110 bg 1,5 dci fluence ı 3. vitesin sonlarında rahatlıkla geride bırakıp gittiğini gördük.
Süratini her ne kadar hissettirmese de motor sesi kabin içine biraz fazla giriyor gibi. Tabiki bunda ilk nesil dci motorlardan olması ve euro 5 dizeller gibi sessiz olmamasınında payı var. Özellikle zamanındaki rakibi 1,9 tdi passat ile kıyaslandığında lagunanın dci motoru çok daha sessiz diyebiliriz.
Frenleme ve yol tutuş anlamında mükemmele yakın performans sergileyen lagunanın bu bölümde tek eksiğinin garip lastik ebatı olduğunu söyleyebilirim. 205-60-16 lastikler ara ebat ve bulunması güç. Olanlarda haliyle pahalı. Her ne kadar virajlarda savrulma eğilimi göstermese de 225 tabanlı bir lastiği hak ettiğini düşünüyorum.
İç mekanda yer yer paspasa kadar inen yumuşak kaplama D segmentine yakışır şekilde. Kapı cepleri ve torpido gözü sünger kaplama ve kalite hissini artırıyor. Ön koltuk arasındaki kolçak 2 bölümden oluşuyor ve oldukça kullanışlı. Kolçağın arka kısmında küllük ve donanım paketine göre 1 adet 12v girişi bulunuyor. Orada havalandırma olmasını isterdim doğrusu.
Ayrıca kolçağın içerisinde insan bir 12v girişi aramıyor değil. Ön kapılardaki yumuşak kaplamayı maalesef arka kapılarda göremiyoruz. Donanıma göre ilave edilen makam perdeleri araca başka bir hava katıyor. Arka diz ve baş mesafesi gayet güzel. Açıkçası arka koltukta seyahat etmek ön koltuklara göre daha rahat. Bu arada deyinmeden edemeyeceğim bir başka güzel yanı ön koltukların oturma pozisyonu.
Derinlik ve yükseklik ayarlı direksiyon sayesinde ideal oturma pozisyonunu yakalamak çok kolay. Her ne kadar direksiyon elektrikli değilde eski tip hidrolik direksiyon olsa da elbetteki hissiyatsız. Ön koltuk oturma pozisyonları diğer tüm reno kardeşlerine göre çok daha alçak. Hatta öyle ki laguna 2 den inipte megane rs in ilk modeline binince bile rs in koltuğu minibüs koltuğu gibi yüksek geliyor. Vites geçişleri hisli olduğu kadarda rahat.
Lakin o vites kolunun biraz daha alçak olmasını isterdim. Torpido gözü açıp bırakınca yavaşça açılıyor bu hoş bir detay. Kapı ceplerinde modele göre ekstra açılır bir kapak mevcut. Megane 2 deki gibi paspas altı gözleri yok maalesef. Ön yolcu koltuğunda da yükseklik ayarının her donanımda standart olması hoş bir artı. Devir çok yükselmedikçe kabin içinde motor sesi az. Lakin bazı almanlardaki gibi motor çalışırken titreşimini emen bir denge şaftı yok. Haliyle bir miktar titreşim hissediliyor.
Aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Laguna ülkemiz şartlarında fazla el değiştirmemişi bulunursa alınıp uzunca süre yeni araç arayışına gerek bırakmadan işinizi görecektir. Lakin hemen her modelde olduğu gibi bakımsız kalmış bir laguna can yakabilir. Zira iç mekan parçalarının uyduğu başka bir model yok.
Keza kaporta parçalarınıda sıfır olarak bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Özellikle privilege donanımında bulunan ve far ampulü dahi kesilse sesli ve görsel uyaran yol bilgisayarı (ses kapatılabiliyor) zamanla göze batabilir. Elektronik anlamda modifiyeye yatkın olmasada chip tuning gibi işlemlere fazlasıyla tepki verip şaşırtıcı şekilde yüksek performans sergileyebiliyor.
Finale gelecek olursak Laguna tam bir aile aracı. Kolayına koyvermeyen motor yağı suyu zamanından önce değiştirilirse kolayına sizi yolda bırakmaz. Yukarıda belirttiğim kronik arızalara baktırmadan almamak gerekir.
D segment bir araç için yeterince derli toplu bir kaput altı görüntüsü var. Alt kısımda öyle. Bütün hortumlar kablolar gayet simetrik şekilde ve muhafaza içerisine alınmış.
Orta konsolun öncesi ve sonrası...
Modeli: Laguna 1.9 dci Expression Plus
Yılı: 2005
KM'si: 225.000
Artıları:
+ Mükemmele yakın yol tutuş
+ Düşük yakıt tüketimi
+ Özellikle yürür aksam yedek parça yan sanayisinin bol olması
+ Kullanışlı bagaj
+ Geniş İç Mekan
+ Donanım zenginliği
Eksileri:
- D segmentine göre fazla sayılabilecek trim sesleri
- Yedek Parça pahalılığı
- Kronik bazı problemler (Kart yuvası, hava akışmetresi gibi)
- Kapı döşemesi el freni ve vites körüğü gibi malzemelerdeki çabuk eskime aşınmalar
- Nispeten gürültülü çalışan motor
Araç Hakkında:
Pek çok sanayi ustasının ve çok bilen(!) yurdum insanlarının aksine hacmine ve ağırlığına göre makul sayılabilecek yakıt tüketimi ve bilinçli ellerden alınırsa aile boyu mutlu mesut kullanılabilecek tam bir araba kendisi.
Her fransız gibi gelen trim sesleri ve neden ısrarla hemen her c ve d segment modelde reno tarafından kullanılan o berbat kaplamayı saymazsak keyif kaçıracak yanı pek yok gibi. Karşınızda sattığıma en ama en çok pişman olduğum ve ilk fırsatta almayı düşündüğüm bir model.
Çift bölgeli dijital klima, dünyanın ilk kartla ya da eller serbest anahtarsız çalışma sistemine sahip aracı Laguna 2.
2003-2006 yılları arasında ph1 kasası ülkemizde satışa sunulan ve donanım anlamında zamanının E segmentini zorlayan bu model her D segment reno gibi sınırlı sayıda ve gerçekten güzel bir araca binmek isteyenlerin tercihi olmus.
Donanım paketlerine göre arka makam perdeleri, tek tuşla kapanan camlar, karttan cam ve sunroofu kapama, elektrikli ısıtmalı koltukları, far ve yağmur sensörleri, otomatik kararan iç ve yan dikiz aynaları gibi özellikleri ile Reno 9 ile hasbihal olmuş ülkem insanına uzay mekiği havası yaşatmayı başarabilmiştir.
Donanımlı araba bozulunca fazla masraf çıkarır, bu çok yakar parçası pahalıdır kötülemelerine rağmen kendine has bir alıcı kesimi olan bir araç laguna 2.
Aslında insanlar bir bakıma haklılar. Kronik bazı sorunları da yok değil, her ne kadar bunlar kullanıcı kaynaklı olsada...
Misal hemen her 1,9 dci kullanıcısının başına gelen hava akışmetresinin bozulup arabayı aptallaştırması, kart yuvasının içindeki plastik tırnakların kırılması ve aracın kartı ya hiç okuyamaması ya da yanlış algılaması sonucu aracın çalışamaması (normalde kart yuvasına takılır ve düğmeye basılıp bırakılır araç kontağı açıp kendisi çalışır, lakin arızalı kart yuvası olan araçlarda çalışana dek start stop tuşuna basılı tutmak gerekiyor, alırken buna dikkat.) yahutta normal şekilde çalışmaması, zamanla hiç el değmeyen vites ve el freni körüklerindeki o deri (!) malzemenin pul gibi dökülüp bez parçası olarak kalması ve özellikle kapı kolları ve orta konsoldaki o zamanla yapışkan hale gelip soyulan berbat kaplama gibi şeyler.
Bunlar tabiiki çözümü olan şeyler olsa da insan D segment araca biniyorum havasına girince özelliklede sıfır alındıktan sonra haliyle can sıkabiliyor. Ama 2. elde fiyatından çok daha fazlasını veren bir araç olması sebebiyle kullanıcısını genelde ziyadesiyle memnun edebiliyor.
Kullanılan motor bazı opel ticari modellerinde de kullanılması ve bazı yürür parçalarınında keza volvo ve opel modelleriyle aynı olması nedeniyle özellikle yürür parçalarda yedek parçası oldukça bol. Motor performansı üst düzeyde ve özellikle modifiye tutkunları için güzel bir seçenek. Her ne kadar standart hali ile o performans hissiyatını biraz az hissettirse de test esnasında rolling yapılan euro 5 motor 110 bg 1,5 dci fluence ı 3. vitesin sonlarında rahatlıkla geride bırakıp gittiğini gördük.
Süratini her ne kadar hissettirmese de motor sesi kabin içine biraz fazla giriyor gibi. Tabiki bunda ilk nesil dci motorlardan olması ve euro 5 dizeller gibi sessiz olmamasınında payı var. Özellikle zamanındaki rakibi 1,9 tdi passat ile kıyaslandığında lagunanın dci motoru çok daha sessiz diyebiliriz.
Frenleme ve yol tutuş anlamında mükemmele yakın performans sergileyen lagunanın bu bölümde tek eksiğinin garip lastik ebatı olduğunu söyleyebilirim. 205-60-16 lastikler ara ebat ve bulunması güç. Olanlarda haliyle pahalı. Her ne kadar virajlarda savrulma eğilimi göstermese de 225 tabanlı bir lastiği hak ettiğini düşünüyorum.
İç mekanda yer yer paspasa kadar inen yumuşak kaplama D segmentine yakışır şekilde. Kapı cepleri ve torpido gözü sünger kaplama ve kalite hissini artırıyor. Ön koltuk arasındaki kolçak 2 bölümden oluşuyor ve oldukça kullanışlı. Kolçağın arka kısmında küllük ve donanım paketine göre 1 adet 12v girişi bulunuyor. Orada havalandırma olmasını isterdim doğrusu.
Ayrıca kolçağın içerisinde insan bir 12v girişi aramıyor değil. Ön kapılardaki yumuşak kaplamayı maalesef arka kapılarda göremiyoruz. Donanıma göre ilave edilen makam perdeleri araca başka bir hava katıyor. Arka diz ve baş mesafesi gayet güzel. Açıkçası arka koltukta seyahat etmek ön koltuklara göre daha rahat. Bu arada deyinmeden edemeyeceğim bir başka güzel yanı ön koltukların oturma pozisyonu.
Derinlik ve yükseklik ayarlı direksiyon sayesinde ideal oturma pozisyonunu yakalamak çok kolay. Her ne kadar direksiyon elektrikli değilde eski tip hidrolik direksiyon olsa da elbetteki hissiyatsız. Ön koltuk oturma pozisyonları diğer tüm reno kardeşlerine göre çok daha alçak. Hatta öyle ki laguna 2 den inipte megane rs in ilk modeline binince bile rs in koltuğu minibüs koltuğu gibi yüksek geliyor. Vites geçişleri hisli olduğu kadarda rahat.
Lakin o vites kolunun biraz daha alçak olmasını isterdim. Torpido gözü açıp bırakınca yavaşça açılıyor bu hoş bir detay. Kapı ceplerinde modele göre ekstra açılır bir kapak mevcut. Megane 2 deki gibi paspas altı gözleri yok maalesef. Ön yolcu koltuğunda da yükseklik ayarının her donanımda standart olması hoş bir artı. Devir çok yükselmedikçe kabin içinde motor sesi az. Lakin bazı almanlardaki gibi motor çalışırken titreşimini emen bir denge şaftı yok. Haliyle bir miktar titreşim hissediliyor.
Aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Laguna ülkemiz şartlarında fazla el değiştirmemişi bulunursa alınıp uzunca süre yeni araç arayışına gerek bırakmadan işinizi görecektir. Lakin hemen her modelde olduğu gibi bakımsız kalmış bir laguna can yakabilir. Zira iç mekan parçalarının uyduğu başka bir model yok.
Keza kaporta parçalarınıda sıfır olarak bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Özellikle privilege donanımında bulunan ve far ampulü dahi kesilse sesli ve görsel uyaran yol bilgisayarı (ses kapatılabiliyor) zamanla göze batabilir. Elektronik anlamda modifiyeye yatkın olmasada chip tuning gibi işlemlere fazlasıyla tepki verip şaşırtıcı şekilde yüksek performans sergileyebiliyor.
Finale gelecek olursak Laguna tam bir aile aracı. Kolayına koyvermeyen motor yağı suyu zamanından önce değiştirilirse kolayına sizi yolda bırakmaz. Yukarıda belirttiğim kronik arızalara baktırmadan almamak gerekir.
D segment bir araç için yeterince derli toplu bir kaput altı görüntüsü var. Alt kısımda öyle. Bütün hortumlar kablolar gayet simetrik şekilde ve muhafaza içerisine alınmış.
Orta konsolun öncesi ve sonrası...
Moderatör tarafında düzenlendi: