Bazı yorumları okuduğumda şaşırıyorum. Özellikle LPG'li arabaya binmeyin, bisiklete binin denmesine hiç anlam veremedim.
Yaklaşık olarak 4 yıldır LPG'li araç kullanıyorum. Yılda 70.000 kilometreye yakın yol yapan bir insanım. Sürekli olarak yağ bakımına giriyorum doğal olarak, her yağ bakımında da LPG bakımına giriyorum. LPG bakımında düzenli olarak LPG filtresini ve sızıntı kontrolünü yaptırıyorum. LPG bakımı dışında her yağ bakımında aracın benzin hortumlarını kontrol ediyorum kendi ellerimle. Yapmış olduğum bu düzenli bakımlarda hiç bir zaman sorun yaşamadım, tabi bu sorun yaşamayacağım anlamına gelmiyor fakat önceden ben önlemini alıyorum. Şimdiye kadar da arıza lambası yakmadı aracım. Aksine benzin konusunda sorun yaşadım. Benzin hortumu eskidiğinden dolayı özelliğini yitirerek sızdırma yapmaya başlamış. O zaman ben de diyeyim ki "benzinli arabaya binmeyin, bisiklete binin daha iyi!".
Galiba hala daha çoğu kişi LPG kablolarının kesilip küçük bir vidayla motora verildiğini düşünüyor hiç bir elektronik sistem, güvenlik sistemi olmadan. Yolda giderken LPG'li araç alev almış, aile içinde yanarak ölmüş; çok üzücü bir haber lakin bu haberlere dayanarak LPG sistemini bu kadar da yerler altına almak doğru değil. Benzinli, dizel, LPG'li olsun her birinde bakım yaptırılması şart. Düzenli bakım yaptırıldıktan sonra bir sorun yaşamazsınız. Doğal olarak benzin performansı ve benzin uzun ömürlülüğü beklenemez, fakat yerler altına alınacak gibi de değil.
Maliyet:
LPG filtresi ve gaz ayarı: 70 TL. 10.000 KM’de bir.
Henüz erken buji değişimi olmadı.