Her başlık altında derken hatalı bir söylem yapmışım.Benden önce burdaymışsınız özür dilerim kaçırmış olduğum şeyler olabilir.Herkesin filozofları okurken anladıkları farklı olur.Siz okursunuz x anlarsınız ben okurum y anlarım.Ayrıca haddim değil bu tarzınla buraya ait değilsin,geldiğin yere git gibi bir şey söylemem.Kendimce size karşı huzursuzluğum beni size ithaf ettirdiğim o yazıyı yazdırmazdı ancak yukarda gördüğüm gençleri hedef alan tavrınız yine-yeniden dediğim kırıcı,sert üslubunuzu gösterince kendimce belirtmek istedim."Her başlık altında" sözü oldukça iddialı oldu. Yanlış bilinen doğrulara atıfta bulunmak ancak karşımızdakinin hala aynı yanlışta ısrar etmesini görmek, bunu düzeltmek için birçok şey yazıp tek kelimelik ya da tek cümlelik cevaplar almak "infial yaratmak ise" üzgünüm söylediğin şey bunu karşılamıyor. Karşımdakinin neyi nasıl anladığı ile ilgili bu sorundur bu. Anlama yeteğini benim düzeltme gibi bir şansım yok zaten.
Kusura bakmayın ama bende çoğu başlık altında "aslkdalsndl" gibi mesajları okumaktan yoruldum.
Jean Jacques Rousseau sosyal sözleşmesinde sadece bahsi geçen noktaya değinmemiştir. Özgürlük, Eşitlik, Mülkiyet, Adalet ve Kanun, Egemenlik ve Genel İrade ve son olarak Doğal Yaşam'ı temel kavramlar olarak ele almıştır. Kaldı ki söylediği şeyin esas karşılığı aşağıdaki gibidir.
DOĞAL YAŞAM:
"Rousseau, özgün düşüncesini oluştururken, benzeri diğer düşünürlerde olduğu gibi "doğal yaşama" varsayımından yola çıkmıştır. Doğal yaşama döneminde, o zamanın insanı bütün gereksinmelerini kendi başına karşılayabilme gücüne sahip olduğundan dolayı diğer insanlara muhtaç değildi. Doğa ve doğanın nimetleri bütün insanlara yetiyordu, dolayısıyla bu dönemde insanlar arasında her hangi bir çekişme veya çatışma söz konusu olmamaktaydı. Doğal insan her hangi bir kişiye veya nesneye bağlı olmadığından ve düşünme olayıyla da yakından ilgilenmediğinden dolayı, kalbi mutlulukla doluydu. Bu dönemde, doğa herkese yettiğinden, mülkiyet ve insanlar arası ilişkiler gelişken olmadığından dolayı eşitsizlik ve hukuk kuralları yoktu. Doğal insanın ölçüsü kendisiydi ve bağımsızdı. "Ormanlarda avare dolaşan, hiç bir hüneri olmayan, konuşmayı bilmeyen, evi-barkı, savaşları, bağlantıları olmayan, hemcinslerine ya da onlara zarar vermeye hiç gereksinmesi olmayan, hatta onlardan hiç birini tanımayan, çok sayıda tutkusu olmayan, kendi kendine yeten vahşi insan, sadece bu duruma uygun duygulara ve bilgilere sahipti". Ancak her şey böyle sürüp gitmedi. İnsanlar çoğalınca ve toprak bölüşülünce, gittikçe "uygarlık" kökünü kurmaya başladı. Derken, mülkiyet ve bunun doğal sonucu olarak eşitsizlik çıktı ortaya.
Yozlaşmanın başlıca nedenlerinden birisi eşitsizliktir. Eşitsizliği, hak ve haksızlık kavramlarını getiren, ve bencilliği yerleştiren özel mülkiyet olgusu olmuştur. Geriye, doğal duruma dönülemeyeceğine göre, kültürü yeniden doğaya yaklaştırmakla, şimdiye kadar ki gelişmenin olumsuz sonuçları bir yere kadar da olsa giderilebilir. Bunun için de, bir yandan insan tüm yanlarını geliştirecek doğal bir eğitimle yetiştirilmeli; öbür yandan da toplumun, herkesin doğal haklarını güvence altına almış bir biçimi olmalıdır."
Yani senin belirttiğin şekliyle "bu tarzınla buraya ait değilsin, geldiğin yere geri git" anlamı taşımamaktadır. Kaldı ki aynı kuramda yukarıda saydığım maddeleri de araştırarak göz önüne alırsan senin önermenin tam karşılığının nasıl olduğunu inşallah tam olarak anlayabilirsin.
Ama senin anladığın şekliyle gidecek olursak, haklısın. Konumuzun otomobil, motorsiklet gibi taşıtlara olan tutkularımız, platformumuzun otomobil yayıncılığı olduğu bir yerde "geyik" başlığı 900 sayfayı geçmiş, bencede buranın "konforsuz doğadan" bir farkı yok (yani olması gerekenden çok uzakta olduğu bir gerçek).
Başlıklar altında gördüğünüz o random gülmeler de sizi rahatsız ediyorsa size de küçük bir öneri; şikayet edin.Eminim sizin yazdığınız topluluğun büyük bir kısmını hedef alan alaycı,sert mesajlarınızdan daha zararsızlar.Her an ve her yazılanın otomobil,motorsiklet içerikli olması bizlerin bunlardan keyif alıyor olması aramızda sosyalleşmemizin gereksizliğini ortaya sunmaz.Sosyalleşmekten rahatsızsınız sanırım o başlığı önceden yaptığınız gibi göz ardı edin ''küçük öneri 2''
